Haber Türk-Şhow TV'ye dev operasyon

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturma kapsamında, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik çok yönlü eylemler gerçekleştirildiği belirlendi.

 

Operasyon, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Jandarma tarafından sabah saat 05.00’te düzenlendi. İstanbul’un farklı noktalarında bulunan Can Holding’e ait merkezler, şirket binaları ve özel adreslere jandarma ekipleri eş zamanlı baskın yaptı. Holdingin Taksim’deki merkez binasında yapılan aramalarda dijital materyallere el konuldu.

Soruşturma kapsamında 121 şirkete el konuldu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), kayyum olarak atandı. Bu şirketler arasında Habertürk, Show TV, Bloomberg HT gibi medya kuruluşları ile İstanbul Bilgi Üniversitesi, Doğa Koleji, Energy Petrol ve birçok eğitim, enerji, turizm ve inşaat kuruluşu da yer alıyor. Can Holding, Habertürk ve Show TV’yi geçen yıl Ciner Holding’den satın almıştı.

SORUŞTURMA VERGİ İNCELEMESİYLE BAŞLADI

Soruşturmanın vergi incelemesiyle başladığı belirtiliyor. Para hareketlerinin dikkat çekmesi üzerine Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından bir inceleme yapılıyor. Dosyaya başka mali denetim birimlerinin düzenlediği inceleme raporları da giriyor.

 

Başsavcılığın tespitlerine göre Can Holding bünyesinde holding sahipleri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın liderdiğinde suç örgütü kuruldu. Nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama suçlarının işlendiği anlaşıldı. Şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü para girişleri yapıldığı, bu paraların farklı şirketler arasında aktarılıp izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, sahte belgeler ve faturasız işlemlerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı belirtildi. Bazı şirketlerde ticari faaliyet bulunmamasına rağmen nakit sermaye artırımı yapıldığı, bu artırımların kaynağı olarak sahte “ortaklara borçlar” hesaplarının gösterildiği ortaya kondu. Bu tutarların, 7256 Sayılı Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı, böylece suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilip aklandığı belirtildi.

Örgütün aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurmak sebebinin denetim ve takibi zorlaştırmak olduğu belirtildi. Bu nedenle yönetim kurullarında sık sık değişiklikler yapıldı, sorumluluk örgüt üyeleri arasında dağıtıldı.

Tespitlere göre Can Holding, suçtan elde edilen gelirlerle yapılan yatırımlar aracılığıyla hem ekonomik gücünü artırdı hem de kamuoyunda sahte bir meşruiyet ve güç görüntüsü oluşturmaya çalıştı. Eğitimden medyaya kadar geniş bir alana yayılan şirketler aracılığıyla örgütün ekonomik nüfuzu güçlendi.

86 MİLYAR TL’LİK KARA PARA TRAFİĞİ

MASAK raporlarına göre, Can Holding’in şirketleri aracılığıyla 2020-2021 yılları arasında 245 milyon TL suç geliri aklandı. Daha geniş kapsamlı incelemelerde ise 86 milyar liralık kara para trafiği tespit edildi. Bu kara paranın eğitim, medya, enerji ve finans sektörlerine aktarıldığı, yatırımlar ve şirket alımlarıyla aklandığı ifade edildi.

TMSF’DEN AÇIKLAMA

TMSF'den yapılan açıklamada, bu dönemde temel amaçlarının şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarının korunması ile tüm işleyişin aksamadan sürdürülmesi olduğu belirtildi:

"Bu amaçla şirket yöneticileriyle de görüşmeler yapılmıştır. Sorumluluğumuz altındaki tüm şirketler, mevzuatın gerektirdiği şekilde 'basiretli tacir' anlayışıyla idare edilerek, istikrar ve güven ortamı muhafaza edilecektir. Ayrıca, grup bünyesinde faaliyet gösteren eğitim kurumları, kamu sorumluluğu bilinciyle yönetilecektir. Eğitim faaliyetleri kesintiye uğramadan devam edecek olup öğrencilerimizin eğitimi, öğretmenlerimizin katkısı ve velilerimizin desteğiyle güven içinde sürdürülecektir."

5 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

Soruşturma kapsamında dün sabah jandarma tarafından düzenlenen operasyonda haklarında gözaltı kararı verilen 10 şüpheliden 5'i yakalandı. Yakalanan isimler şunlar: Cemal Can, Mehmet Kenan Tekdağ, Devran Can, Devran Çimen, Kemal Çimen.

ŞİRKET SSCB DAĞILDIKTAN SONRA BÜYÜDÜ

Kendi internet sitesinde, şirket temellerinin 1950’li yıllarda atıldığı, asıl büyümenin ve holdingleşme adımının ise SSCB’nin dağılmasından sonra gerçekleştiği belirtiliyor. “Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin serbest ticaret hayatına dahil olması nedeniyle bu bölgelere çok hızlı ve aktif bir giriş yaptığını” belirten Can Holding, Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan’a giren ilk yabancı şirket olduğunu vurguluyor.

Şirket bu noktaların ardından Irak, Suriye, Lübnan, İsrail gibi ülkelere de doğrudan yatırım ve ticari faaliyetlere başladığını belirterek büyümeye devam ettiğini ifade ediyor.

 

SİGARA KAÇAKÇILIĞINDAN ALINMIŞLAR

Operasyonun ardından gözler Can Holding sahiplerinin geçmiş faaliyetlerine çevrildi. Daha önce de Can ailesinin adının sigara kaçakçılığıyla anıldığı operasyonlar düzenlendi. Şirketle ilgili 2002 yılında basına yansıyan bir haberde şu ifadeler yer almıştı: “Gürbulak, Kapıkule, İstanbul ve Mersin’de yapılan Duman Operasyonu’nda, mali boyutu 8 trilyon lirayı bulan sigara kaçakçılığı saptandı. Operasyon kapsamında Ekrem Konyar ile Murat Can gözaltına alınırken ele geçirilen sigaranın yaklaşık 4 milyon paket olduğu kaydedildi.”

2016’da da Can kardeşlerin sigara kaçakçılığının 1 milyar dolar değerinde olduğu belirtilmişti. Operasyonda Kemal Can ve Mehmet Şakir Can gözaltına alınmıştı.

DİKKAT ÇEKEN CENAZE TÖRENİ

Cemal, Kemal, Mehmet, Murat ve Devran Can kardeşlerin annesi Ağbegi Can, 2025 Mart ayında vefat etti. Eyüp Sultan Camii’ndeki cenaze törenine siyasetten medya camiasına dikkat çeken isimler katıldı:

TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, 25., 26., ve 27. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan, 21. ve 24. Dönem Milletvekili Aydın Ayaydın, CHP’li Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, Ekol TV Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Doğru, Gülseven Medya Yönetim Kurulu Başkanı Necat Gülseven, Avukat Rezan Epözdemir, Avukat Serkan Toper, iş insanları Abdullah Keleş, Metin Güneş, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Adem Sözüer, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Prof. Dr. İlter Turan, HT Spor yorumcusu Mustafa Denizli ile Rıdvan Dilmen cenazeye katılan isimler arasındaydı. Murat Çalık cenaze törenini sosyal medya hesabından da paylaşmıştı.

 

EĞİTİM SÜRECEK

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), hakları TMSF’ye geçen İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, "Öğretim elemanlarımız, idari personelimiz ve öğrencilerimiz açısından endişe edilecek bir durum söz konusu değildir. Üniversitemizde eğitim öğretim faaliyetleri kesintisiz olarak devam edecektir." ifadelerine yer verdi. Milli Eğitim Bakanlığı da Doğa Koleji'nde eğitim öğretim süreçlerinin kesintisiz devam edeceğini, öğrenci, öğretmen ve veliler için endişeye mahal bir durumun olmadığını bildirdi.