Yaşar Kemal İnce Memed'i anlatıyor

Türk Edebiyatı'nın en önemli yazarlarından birisi olan, "İnce Memed", "Binboğalar Efsanesi", "Çakırcalı Efe", "Yer Demir Gök Bakır", "Demirciler Çarşısı Cinayeti" gibi eserlerle tanına Yaşar Kemal 28 Şubat 2015'te hayatını kaybetti. 6 Ekim 1923'te Osmaniye'nin Gökçedam köyünde dünyaya gelen Yaşar Kemal, eserlerinde hep Çukurova'yı, Toroslar'ı ve Akdeniz'i işledi.

YAŞAR KEMAL İNCE MEMED'İ ANLATIYOR  

Yaşar Kemal'in 1979 yılında TRT'ye verdiği röportaj ortaya çıktı. Türk Edebiyatının en önemli isimlerinden birisi olan Yaşar Kemal, uzun yıllar boyunca çalıştığı İnce Memed romanını anlattı. "Duvarın dibinde resmim aldılar Ak kâğıt üstünde tanıyın beni" diye başlayan roman Çukurova ile dağ arasındaki çelişkiyi, konar göçer yaşayan insanlarla yerleşik düzene geçen insanlar arasındaki çatışmayı ve feodal düzenin yarattığı sorunları anlatıyor.

İNSAN VE DOĞANIN KADERİ PARALEL

TRT'ye verdiği röportajda İnce Memed'in kendisi için ayrı bir önemi olduğunu belirtiyor Yaşar Kemal. İnce Memed'de insan ve doğanın kaderinin bir olduğunu anlatmaya çalıştığını belirten Yaşar Kemal, Akçasaz'ın kurutulmasının bir yönüyle iyi olduğunu ancak doğayı bozduğu için de kötü olduğunu kaydediyor.

 

İşte Yaşar Kemal kendi eseri İnce Memed'i bu sözlerle anlatıyor:

'BENİM İÇİN İNCE MEMED'İN AYRI BİR ÖNEMİ VAR'

Benim için ayrı bir önemi var bu romanın. Elbette bu kadar uzun yıl bu roman üstünde çalışmamın da bir sebebi olmalıydı. Yıllarımı verdiğim bir roman oldu. Bitirdikten sonra şöyle diyebildim: İlk olarak romana yaklaştım diyebildim ki bu benim için gerçekten bir sınavdı. Demirciler Çarşısı Cinayeti'nde ve Yusufçuk Yusuf'ta bir sınıf, bir düzen ortadan kaybolup giderken, bir takım insanlar başka bir düzeye gelirken ortada ne oluyordu? İnsanlar değişmiş oluyordu.

'BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEMEK İSTEDİM'

İnsanlar, bütün geleneklerinden çözülmüşlükleri, çürümüşlükleri görülüyordu. Başka bir şey söylemek istedim bu romanda yahut olan bir şeyi anlatmak istedim. İnsanın kaderi doğanın kaderiyle birliktir, beraberliktir. Benim kanaatim hem olumlu yönden Akçasaz'ın kurutulması bir düzen değişikliğiyle oluyordu. O dozerler, traktörler giriyor ve kanallar açıyor. Bu iyi bir şeydi. Yalnız kartallar da öldü, hiçbir ceylan uğramadı. Kelebekler öldü. Benden evvel binlerce ceylan gelirdi, yok. Yani demek istediğim doğanın düzeniyle insanın düzeni paraleldir.