Yeni bir ufka doğru Türk Devletleri Teşkilatı
Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) Azerbaycan’ın Gebele kentindeki 12. Zirvesi’nde alınan kararlar, kuruluşun yeni bir ufka doğru yöneldiğini ortaya koyuyor. 7 Ekim’de “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla yapılan Zirve’de üye ve gözlemci devletler arasında işbirliği alanlarının giderek somutlaştığı görülüyor. Fakat bunun yanı sıra alınan bir kararın Teşkilat’ın geleceğini şekillendireceği anlaşılıyor. Zirve’de, “dış ortaklarla karşılıklı ilgi alanlarında işbirliği için esnek bir çerçeve olarak” TDT+ formatının kurulması kararlaştırıldı.
ORTA AVRUPA’DAN PASİFİK’E…Bu karar, Teşkilat’ın Türk dili konuşan ya da Türksoylu ülkelerle sınırlı yapısında önemli bir değişiklik anlamına geliyor. Teşkilat’ın bu açılımı, TDT’nin diğer bölgesel örgütler ve devletlerle işbirliği için uygun çerçeveyi oluşturacak. Özellikle de, TDT’nin kuruluşunu tereddütle karşılayan Rusya, Çin ve İran ile.
Bu açılım aslında beklenmedik bir gelişme değil. TDT’nin Aksakallılar Konseyi başkanı olan eski Başbakan Binali Yıldırım, Teşkilat daha yeni TDT adını almışken 2021 yılında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada Teşkilat’ın kapsama alanı içine Bulgaristan, Bosna Hersek, Makedonya, Sırbistan ve Arnavutluk’un yanı sıra Rusya ve Çin’i de dahil etmiş, “Bu ülkeler TDT’nin doğal üyesidir ve ileride bu topluluğa dahil olacaktır” demişti.
GENİŞ AVRASYA İTTİFAKI İÇİN UYGUN ZEMİNTDT’nin üyeleri, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan oluşuyor. Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de gözlemci üyeler. Ayrıca, TDT üyesi ülkelerin yanı sıra Afganistan, Pakistan, Tacikistan ve İran’ın da içinde yer aldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı da gözlemci statüsünde kuruluş olarak TDT bünyesinde yer alıyor. Adı geçen ülkelerin birbirleriyle diğerlerinden bağımsız olarak birçok alanda ikili ve çok taraflı ilişkileri var. Türkiye dahil olmak üzere her birinin aynı zamanda Rusya, Çin ve İran ile de ekonomi, güvenlik ve siyasi alanlarda çok yönlü bağlantıları var. EİT ile birlikte TDT üyesi ülkelerin neredeyse tamamı Rusya ve Çin ile birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyesi. Türk Cumhuriyetleri ve Tacikistan Rusya ile birlikte Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Avrasya Ekonomik Birliği üyesi. Yine, TDT’nin 2040 vizyonunda ilan edilen hedefleriyle Çin’in başını çektiği Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki ortaklıklar arasında da tam bir bütünleşme var. TDT’nin, Rusya, Çin ve İran’ın aleyhine bir konumlanışa yönelmesi bu nedenle zaten mümkün değildi. Tam tersine, TDT üyesi ülkelerin ortak menfaati bu ülkelerle ortaklığı derinleştirmek.
Sonuç olarak, Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği TRÇ ittifakı için TDT+ yapısı, uygun zemini oluşturabilir. Bu ittifak çerçevesine, Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğu ve ortak tehditlerle mücadele ettiğimiz komşumuz İran’ın dahil olması mukadderdir. Dolayısıyla TDT’nin Rusya, Çin, İran ile birlikte aynı zamanda bölgesel örgütlerle kuracağı ortaklıklarla güçlü bir Avrasya İttifakı’nın yolu açılabilir.