Reklamı Geç
YAZARLAR
Anadolu ve Türkler
Ozan Utku ARICAN
08 Aralık 2022 - Perşembe 15:10
196 defa okunmuş.

‘Coğrafya kaderdir’.

Evet, bu cümleyi sık sık kuruyoruz. Konu Türkiye olduğunda, yaşanan sorunların temel sebebini Anadolu’nun stratejik konumuyla bağdaştırırız. Bu bir açıdan doğrudur tabiki.

 Türkiye konumu itibariyle tarihte her zaman göçlerin ve istilaların yaşandığı bir coğrafya oldu. Her daim ele geçirilmek istenilen önemli bir bölge olara kimi  ağızların suyunu akıttı. Ki uzunca bir süredir  Anadolu coğrafyası bizim hakimiyetimizde bulunuyor. Bizler göçleri de istilaları da göğüsledik, devletler kurduk, yıktık; yetmedi küllerinden yeni bir devlet daha kurmayı başardık. Coğrafya elbette insan yaşamını doğrudan etkiler.

Bizler, Anadolu’ya keşifler yaptığımızda bu coğrafyanın zenginliği gözlerimizi kamaştırdı. Suyu, toprağı, bereketi, medeniyetleri ve imparatorluğu içerisinde barındıran merkezi bir konumdaydı. Anadolu her açıdan bir çok yere açılan kapılara sahipti. Bir de yetmezmiş gibi Hıristiyan dünyası (devletleri) nin başına bela olan Türkler, Anadolu’nun kapılarına dayandı. Yerleşti ve uzun bir süre bu coğrafyaya  hakim oldu.

Dünya değiştikçe Anadolu’nun Türklerin hakim olduğu diğer toprakların Dünya düzenini sağlamak için Anadolu’nun parçalanması gerektiğini gördüler ve uygun zaman da bundan faydalandılar. Devlet, var olan topraklarını koruyamadığı için diğer devletlerin hakimiyeti altına girdi. Bazı milletler Osmanlı’ya sırtını döndü, bağımsızlık hevesleriyle isyan ederek diğer devletlerin yardımlarıyla mikro devletçikler olarak tarih sahnesine çıktılar. Örneğin hala Yunanlılar’ın yemek kültüründe dahi Türk izlerini görmeniz ne kadar olağan değil mi? İşte bu kalıtım imparatorluk artığı olduklarını gösteriyor. O yüzden bu da tarihsel ve siyasi açıdan çok değerli bağların kurulmasının önünü açtı. Bu da bir güç ve prestij getirdi. Zannımca getirmeye de devam edecek.

 Bu duruma en iyi örnek, Libya ile yapılan antlaşmadır  ya da Suriyelilerin Türkiye’yi ikinci ana vatan bellemeleri, Türk devletin göçmen kabul etme geleneğine duydukları güvendir (Buradaki temel amaç, Suriye iç savaşı sonucunda yaşanan göçlerin Türkiye’ye etkisini tartışmak ya da güzelleme yapmak değildir.).

Yani demem o ki, coğrafya kaderdir. Bu kaderin de bir sorumluluğu elbette vardır. Dört tarafı denizlerle çevrili, iki kıtayı birleştiren bir noktaya hakimsiniz. Ve işin daha da kötüsü Türk’sünüz. Dünya’nın başına bela olarak görülen Türkler, hiçbir zaman güçlensin diye desteklenmez. Tam tersine, Türk devletlerini sorunsuz bırakırsan yarın öbür gün Dünya’nın başına bela olup, sömürgecilerin/emperyalizmin planlarını bozacaklarına inanırlar. Çünkü, bizler hiçbir zaman bir  sömürgeci ya da emperyalist bir güç olarak hareket etmedik, koloniler kurup milletleri sömürmedik!

Tabii ki, bir milli ordumuzun, Türk patentli silahların üretilmesini istemeyecekler. Bu ülkede bilim adamları ansızın faili meçhullere kurban gitmedi mi?! Yazarları, çizerleri, askerleri, zulme maruz kalmadı mı? Düşünürleri süründürülmedi mi? Kuklalar oynatıldı, paralar dağıtıldı, kimileri satın alındı... Bu oyun ne yeni ne de yabancı olduğumuz bir konu değildi aslında. Sadece zamanla bazı şeyleri görememenin verdiği boşluk insanları bir çok gerçekliği değerlendirmekten uzaklaştırdı.

Öyle ki, coğrafyamız bir kaderse, kaderin bize sunduklarını biliyorsak, sorumluluğu alıyorsak; bu bir birimizle uğraşmamız niyedir.? Davamız birbirimizin yakasına sarılarak içten içe ruhumuzu kurutmak mı, yoksa birlikte aynı ülküyle hareket edebilmek  midir?

Davamız, Türk devletini ve milletini, her türlü güce karşı korumak mı, yoksa birbirimizi yok edip, gönlümüzün ve fikrimizin kör olması mıdır? Davamız ve töremiz, halkın ve devletin sorunlarını çözmek mi, yoksa kendi cebimizi doldurarak, hırsla bozuk para gibi insanları harcamak mıdır?

Bizim töremiz ve davamız, kaderimiz ve sorumluluğumuz, var olan kadere yön vermek mi, yoksa kadere yenik düşmek midir?

Hakikat nedir, gerçek nedir?  Ulusal bağımsızlık savaşımızın muzaffer kumandanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu lideri, Ata’sı Mustafa Kemal de aynı soruların yanıtını şöyle vermiş:

” “Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı, bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu; Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

KUKLACI-SAHNE-OYUN
494
15 Temmuz - Neyi Niye Yazmaktan Korktunuz?
109
KEMALİZM’DEN RAHATSIZ OLANLAR…
58
ATA'NIN YOLU
106
YOL HARİTASI
128
GÖKBÖRÜ
113
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
113
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
102
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
103
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
99
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
129
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
174
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
259
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
215
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
189
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
196
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
281
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
194
ŞEREF VE İSTİKLÂL
199
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
195
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
202
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
218
KIVILCIM
204
GAFLET-DALALET-HIYANET
230
TOPLUMSAL ALZHEİMER
225
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
242
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
231
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
226
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
255
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
189
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
215
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
207
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
240
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
254
MABED
196
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
208
BU GİDİŞLE...
250
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
200
CEPHANE
253
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
234
13
286
Endüstriyel Et Yığınları
212
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
257
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
237
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
327
Çok Farklı Bir Gelecek..!
332
Çok Farklı Bir Gelecek..!
211
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
230
TAVUĞUN BACAĞI..!
226
Deve Kuşu Politikası
221