Reklamı Geç
YAZARLAR
SANDIĞIN ŞAKASI OLMAYACAK..!
Engin ARICAN
21 Ağustos 2023 - Pazartesi 22:51
228 defa okunmuş.

2024 Yılı Mart ayında gerçekleşecek yerel seçimlere yaklaşık 7 aylık bir zaman kalmış olmasına karşın ülkede genel manzara ve yaşananlar iktidar partisi ve Cumhur İttifakı lideri AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından pembe bir tablo sunmuyor bizlere.

 

Özellikle ekonomik açıdan karanlık ötesi zifiri bir karanlık ile karşı karşıyayız. Görünen o ki, AK Parti ve Erdoğan’ın 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası ekonomik politikada  tercih ettiği neo liberal politikalar, yıkım politikaları olarak toplumun geniş kesimlerini vurmuş, felç etmiş durumda.

 

Yüksek enflasyonla mücadele adına izlenen sıkı para politikası, yeksek faiz politikaları ile yağmur gibi yağan zamlar, ekonomik krizin faturasının  toplumun alt gelir grupları ile emekli ve çalışan emekçi kesimlerin üzerine yıkılması karşısında bu toplumsal kesimler açısından AK Partinin ve Erdoğan’ın inandırıcılığını ve duyulan güveni  büyük ölçüde sarstı. Vatandaş ve seçmen, enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğiz yollu açıklamaları artık inandırıcı bulmadığı gibi  bu gibi tekerlemelerin ekonomik yaşamda karşılığının bulunduğuna da inanmıyor.

 

AK Parti ve Erdoğan, yüksek enflasyon ile ücret artışları sarmalı neo liberal tuzağına düştü. Oysa ki bu kurgunun Özal ve Kemal Derviş dönemlerinde yaşanmış onlarca somut örneği bulunmasına karşın neo liberaller ve küreselciler adım adım bu batağın içersine Ak Parti ve Erdoğan’ı çekmeyi başardı. İttifak Ortağı olarak MHP ile Devlet Bahçeli de serbest piyasacıların ördüğü ve dayattığı bu tuzağa düşmekten kendilerini kurtaramadı. Büyük Birlik Partisi ile Yeniden Refah Partisi’nin bu noktada çırpınışları ve gemiyi terk etme çabalarını da anlamak gerekiyor. Çünkü, neo liberal politikaların, serbest piyasacıların ülkeyi ve milleti götürebileceği yer yoktur ve kaçınılmaz son yıkım ve bataklıktır.

 

Bu bir siyasal tercih olarak görülebilir ve ben, bir gazeteci-yazar olarak neo liberal, serbest piyasacı değilim ve karşıyım. Yıkımın allanıp pullanmasına, felaketin cicili bicili sözlerle geçiştirilmesinin bu ülke ve millete en büyük kötülük olduğuna inananlardanım. Entellektüel olarak namuslu davranılmasının elzem olması kaçınılmaz. Bu bir yol ayrımıdır ve hiç de kolay bir iş de değildir.

 

AK Parti ve Erdoğan da girdiği yol ayrımının farkında ve belalı birçok sorunla boğuşuluyor. Örneğin. Berat Albayrak da bakanlığı döneminde yaşadıklarını dillendirdiği ve yazdığı kitapta sıcak para politikasının ve neo liberal politikaların yıkıcı sonuçlarını alenen ifade etti. Ülkenin Dolarizazyondan kurtulması, yüksek kur ve faizden, enflasyondan sıyrılması ancak farklı ve kamucu ekonomik politikaların gözetilmesiyle mümkündü ki, bu hem kapitalist emperyalizmin ve küreselcilerin, neo liberallerin korkulu dünyasıydı. ABD ve Batı, serbest piyasacılar kazandı ve Türkiye’nin sürekli gidip gelen dümenini kırarak, tercihini ve yolunu sabitledi. Bir anlamda özelleştirmeciler kazandı.

 

Bu yolun yapı taşları 28 Mayıs öncesi döşenmeye başlandı. Şimşek’in Maliye Bakanlığına ve Hazineye ekip olarak taşınması ekonomik politikada  tercih edilen yolun belirginleşmesine hizmet etti ve hiçbir şey sürpriz değildi. 2024 yılını da kapsayacak serbest piyasacı ekonomik politikanın ülke ve millet için anlamı bugünden bellidir: Aşırı yoksullaşma ve batak.!Ak Parti ve Erdoğan bunu biliyor ve görüyor ve bunun parti içi sıkıntısını yaşıyor. Ekonomi politikada gel-gitlerin yaşanmasının nedeni de budur. İlk fırsatta Erdoğan, Mehmet Şimşek ve ekibinden kurtulacaktır.!

 

Sayısız anket yayınlanıyor. Bu anketlere göre, çok değil Mayıs’ta AK Parti ve Erdoğan’a oy vermiş seçmen de büyük bir moral çöküntüsü yaşanıyor. Bu çöküntü, yarın seçim olsa sorusu ile birlikte beraberinde farklı siyasal tercihlerin öne çıktığı gözlemleniyor. Bu da doğaldır. Çünkü, aşırı hayat pahalılığı ve alım gücündeki düşme,kurdaki yükselme, zamlar doğrudan milyonları vuruyor ve 7 ay sonra seçmenin önüne sandık gelecek.!

 

Yekten söylemek gerekiyor. İzlenen ekonomik politikanın ağır siyasi sonuçları ve bir siyasi faturası olacaktır. 22 yıldır iktidar olan bir AK Parti’nin ve Erdoğan’ın bunu görmemesi ve bilmemesi mümkün değil. Ancak, özellikle AK Parti ve Erdoğan’a bugüne kadar oyunu ve desteğini esirgememiş seçmen şu soruyu soruyor: Bu koşullarda ve ortamda oyumu kime vereceğim?Muhalefetin hali ortada.!

 

Ülkede siyasi açıdan yaşanan siyasi seçeneksizlik  ‘kötünün iyisi’ anlayışını ve ‘görüyorlardır halimizi, düzeltirse yine bunlar düzeltir’ anlayışını ve arayışını öne çıkartıyor.Bir anlamda şu söylenebilir: Yıl sonu ve Ocak ayında iktidar ve Erdoğan,atacağı adımlar ve alacağı kararlar ile  toplumdu hızla derinleşen gelir adaletsizliğini  popülist bir anlayışla emeklilerin ve asgari ücretlilerin gelirlerini yeni maaş düzenlemeleriyle yeniden düzenleyebilir. Toplumun alt gelir gruplarının ekonomik olarak rahatlatılması  Mart yerel seçimlerinin kaderi için kaçınılmaz olacaktır.

 

Siyasi ve ekonomik pragmatizm sadece  politikacılar değişmeyen sermayesi değildir.Geniş halk yığınları ve seçmende  pragmatizmi öğrendi, ezberledi.Bunun siyasi ve sosyal, ekonomik sonuçlarını hep birlikte izleyip,göreceğiz.

 

Esen kalın…

 

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

BİZE NE OLDU? NE OLUYOR?
577
ÖFKE...
138
Emperyalizmin vahşi yüzü.!
122
Şişirilmiş balon Apo ve Bahçeli.!
141
Bandırma’nın gündemi…
136
Bandırma, CHP ve Dursun Mirza.!
116
15 Temmuz ve Bandırma
162
Biz neden saçmalıyoruz?; Savaşa hayır!
127
STATÜKO VE STATÜKOCULUK...
209
MİRZA VE BANDIRMA
216
"BALTALAR ELİMİZDE..!"
287
CHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE...
213
MHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE
253
İHSAN KURUOĞLU VE NEREDE KALMIŞTIK!?
261
MAFYOKRASİ...
223
HALK TV ve CHP
215
KARAMAN'IN KOYUNU...
210
15 Temmuz direnişi
243
Hablemitoğlu'nun ardından...
207
Dipten gelen dalga...
207
MİRZA NEREYE KOŞUYOR ?
223
BANDIRMA ÖZGÜRCE KONUŞMALI..
241
SEÇİMLER ÜZERİNE
215
DEMOKRAT PARTİ'NİN TARİHSEL RÖVANŞI!
241
'HIRLAMAK' VE 'HAVLAMAK'...
244
İNGİLİZ OYUNU
214
KÜRESEL ÇETE VE KÖPEKLERİ
265
Düşünmenin anahtarı
250
Beceri ve beceriksizlik.!
267
Günaydın,sn.Havutça.!
227
TÜSİAD VE ANADOLU KAPLANLARI
261
KUŞCENNETİ FESTİVALİ ÜZERİNE...
286
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN..!
287
MUHALEFETE GEREK VAR MI?
259
YÖNETENLER İLE YÖNETİLENLER VE ŞEYH EDEB ALİ
239
‘Hakaret’ özgürlüğü..!
248
İtiraf..!
262
Bit yeniği..!
253
Sn. Yurt ve Gönen..
269
Sorumluluklarınızı unutmayın..!
229
Belediyelerin işi zorlaştı
238
Kim yetkili.?
288
Bir yılın ardından..
275
'2022’ yılını karşılarken..
258
Gardı düşürmemek..!
266
Biz bunu nasıl becerdik.!?
249
‘Alçak Başkan’ muhabbetleri..
315
Başkan Yılmaz, bu iddiaları önemsemeli..!
272
Mazeret bitti..!
264
Farkında mıyız..?
303
Zehirli dil..!
273
Onlar Başardı! Sıra Kimde!?..
249