Reklamı Geç
YAZARLAR
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Ozan Utku ARICAN
23 Ocak 2025 - Perşembe 00:29
47 defa okunmuş.

 

   Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi Grand Kartal Otel’de, çıkan yangın sonucunda 79 kişi yaşamını yitirdi. İhmaller zincirinin kim ve kimler yüzünden yaşandığını anlamaya çalışıyoruz. Yine televizyonlarda onlarca bilir kişi olayı değerlendiriyor. Kamu tarafında her kurumdan farklı sesler yükseliyor. Sonuç olarak 79 insanımızın içimizde yarattığı acı, daha da derinleşiyor. Hatta ölü sayıları dahi ne yazık ki artıyor. Yaşanan faciadan sonra her kurumun ve o kurumun başına getirilen kişilerin şapkayı önüne koyup düşünmenin ötesinde, hesap verilmesi gereken bir duruma gelindi. Bu hesap, keşke verilmeseydi ve gerekli önlemler zamanında alınsaydı. Kimse burnu kanamadan kurtulup hayatına devam etseydi. Yanan hayatlar, hayaller, yarınlar, umutlar oldu…

 

   Bu sorunlarımızın üstesinden nasıl geleceğiz diye düşünmeden edemiyoruz. Adeta travmatik ve nevrotik bir toplum haline geldik.  Toplum olarak yaşadığımız şeyleri atlatamadan, yaralarımızı saramadan yenisi açılıyor. Oysa her toplum kendini zamanla iyileştirir, tedavi eder.  Biz yaşadıklarımızdan, tarihten ders alamıyoruz. Hayat bu kadar ucuz değil. Bir insanın büyüyüp topluma kazandırılması için zaman ve imkânlar harcanır, özveri gerekir. Bizler canlarımızı büyütürken aynı zamanda güvende yaşamalarını isteriz. İnsanın tarihten bugüne en önemli ihtiyacı güvenliktir. Her zaman kendini gelebilecek saldırılardan korumaya çalışmıştır. Bu yüzden kalabalık gruplar halinde yaşayan insan, örgütsel yaşama geçiş yapmak zorunda kalarak, daha komplike, sistemsel ve kurumsal yapı oluşturdu. Ve devletler oluşmaya başladı. Daha kısa ve öz bir şekilde anlamlandıracak olursak, devlet millet için, millet devlet için vardır.  İkisi birbirinin parçasıdır. Biri olmadan diğeri yaşayamaz.

 

  Çok uzun zaman geçmedi. Birkaç gün önce, depreme karşı acil önlem alınması gerektiğiyle ilgili bir yazı yazmıştım. Sosyolojik durgunluğun bizim için ne kadar önemli bir tehlike arz ettiğine, siyasetçilerin ve kamu kurumlarının önceliklerini felaketlerden önce belirlemesi gerektiğine dikkat çekmek istemiştim. Ne yazık ki, birkaç gün sonra Kartalkaya faciası yaşandı ve 79 insanımızın canına mal oldu. Maalesef artık kimin sorumlu olmasının ötesine geçmiş bulunuyoruz. Çünkü bu insanlarımızı artık geri döndürecek kudretimiz yok. Ne acı değil mi?! Ancak bundan sonra yaşanabilecek olan faciaların önüne geçmek için harekete geçmeliyiz. Nasıl ki olağanüstü olaylar sonucunda devlet ayağa kalkıyorsa, aynı şekilde böyle bir olaydan sonra da her alanda bu önlemleri almalıyız. Bu her beldenin, belediyenin, kamu kurumunun, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, basın-yayın kuruluşlarının görevi. 

  

Siyasi Öncelikler İnsan Yaşamının Önüne Geçemez  

 

Evet, Türk siyasal yaşamının en önemli sorunlarından biri işte bu, oy kaygısı. Nitekim  insan yaşamında en önemli sorunlar ihtiyaçlardır. Bunlar karşılanmadan millet huzur içerisinde yaşayamaz. Elbette siyaset herkes için var. İktisadî kuraldır, insan ihtiyaçları sınırsızdır. Ancak bir konu acil ise, orada diğer ihtiyaçlar ötelenebilir. En azından çok elzem olmayanlar. Sonra ne oluyor, neler yaşanıyor? Televizyonlarda, sosyal medyada, suçlu kim diye arıyoruz. İşte suçlu olan bir türlü edinemediğimiz zihniyetimiz. Bizi engelleyen, yönlendiren, yapmaya ve yapmamaya zorlayan kültürel alışkanlıklarımızdır belki!

 

  Eğitim ve Kültürel Durumumuzun Yaşadıklarımızla Ne İlgisi Var?

 

Eğitim ve kültürel durumumuz maalesef,  bulunduğumuz toplumda hangi rolle ve karakterle hareket ettiğimizi göstermez mi? Gösterir. Bireyler zamanla yaşadıkları toplumun şeklini ister istemez alırlar. Toplumsal uyuşma ve etkileşim kaçınılmazdır. Ne yazık ki, bireysel dönüşümler yaşansa da toplumun geri kalanı kültürel ve eğitim hususunda gelişemez ve dönüşemezlerse, o toplum sürekli aynı şeyleri yaşayabilir. Son zamanlarda çok fazla üzerine düşündüğüm bir gerçek var; Toplumsal olarak ne kadar söylensek de her zaman bize benzeyen insanlara destek veriyoruz. Bu belki içten içe yaşadığımız, ancak buz dağının görünmeyen yüzünde kalan bir tarafımızdır.

 

   Sonuç olarak, ihmalkârlık sonucunda 79 canımızı yitirdik. Faciaların ardı arkası kesilmeyen yıllarda, artık uyanış yaşamak zorundayız.  Felaketin büyüğü küçüğü olmaz. Birçok sorunumuzun temelinde eğitim ve kültür yatıyor.

 

   Yaşadığımız bu kara günlerde yaşamını yitirenlerin ailelerine sabır ve dayanma gücü diliyorum. İnsanın insanca yaşayabildiği, aydınlık ve güzel günlere…

 

  

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

YOL HARİTASI
50
GÖKBÖRÜ
43
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
46
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
44
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
33
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
71
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
113
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
195
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
163
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
132
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
146
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
210
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
145
ŞEREF VE İSTİKLÂL
151
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
136
Anadolu ve Türkler
137
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
148
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
161
KIVILCIM
146
GAFLET-DALALET-HIYANET
170
TOPLUMSAL ALZHEİMER
172
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
178
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
172
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
162
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
202
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
141
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
154
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
162
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
190
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
199
MABED
144
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
151
BU GİDİŞLE...
190
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
148
CEPHANE
198
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
191
13
244
Endüstriyel Et Yığınları
164
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
206
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
187
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
270
Çok Farklı Bir Gelecek..!
272
Çok Farklı Bir Gelecek..!
158
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
182
TAVUĞUN BACAĞI..!
176
Deve Kuşu Politikası
168