Reklamı Geç
YAZARLAR
ÖFKE...
Engin ARICAN
26 Mart 2025 - Çarşamba 13:27
50 defa okunmuş.

Ülke gündemi karma karışık ve kolaylıkla anlaşılamayan bir dizi olaylar yaşanıyor. Her şey bir hafta öncesinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile 100’e yakın CHP’linin Emniyet tarafından göz altına alınmaları ve Yürütülen terör ve yolsuzluk operasyonuyla başladı.

 

Operasyonun ayrıntılarına girmeyeceğim. Bu geniş ve bir başka yazının konusu. Benim özellikle dikkatimi çeken şey, söz konusu operasyon ve yaşananlarla ilgili olup-bitenlerin ama eksik ama abartılı, sonuç olarak doğru veya yanlış  yazılı veya görüntülü yapılan haberlere gösterilen tepkiler oldu. Evet, yazılıp çizilenler konusunda tepkinin de ötesinde  adeta terör estiriliyor. Bu öylesine uçuk bir noktaya taşındı ki, haberi görmezden gelen ya da ‘es’ geçenler alenen tehdit ediliyor ve gariptir, tüm bunlar demokrasi ve adalet  adına sahneleniyor.

 

Sosyal medyada yaşanan rezaletleri, rezillikleri, küfürbazlıkları, tehditleri yazmıyorum bile. Benzer alenen hakaret içeren paylaşımlara bizzat ben de maruz kaldım ve bu paylaşımlarda bulunan kişileri şahsen bilmeme ve tanımama karşın, isimlerini zikretmeyeceğim.

 

Yazılanlarla ilgili farklı düşünebilirsiniz ama edepsizlik yaparak, karşınızdaki kişiyi taciz ederek incitip, aşağılayamazsınız!

 

Görünen o ki, düşünsel ve zihinsel ‘kutsiyetlere’ dokunmamalısınız.’Partime, liderime dokunma ve dokunursan…..’ile başlayan düşünsel ve zihinsel kutsiyecilik acilen devreye giriyor. Bu hassasiyeti bir yere kadar anlarım, saygı da duyarım  ama bir yere kadar. Ötesinin benim için anlamı ve sınırı yoktur.

 

Baştan belirtelim. Ki bugüne kadar bir çok kez de yazdım, vurguladım. Hiç bir siyasal partinin üyesi değilim. AK Parti, CHP,MHP parti olarak beni ilgilendirmiyor. Ancak mesleki olarak, tüm siyasal partilerden görüştüğüm, tanıştığım insanlar vardır. Hepsine saygı duyar, çalışmalarında da başarı dilerim, o kadar. Bu yaşa kadar da hiçbir siyasal partinin ekmeğine, son günlerin moda deyişi ile makarnasına ihtiyaç duymadım. Bu ihtiyacı duymuş olanları da dilime dolamam, karşımdakini anlarım ama benim böylesi bir dünyam, mezhebim yok!

 

Hoş, aramızda bir de okuduğunu anlayamayan embesiller var. Örneğin, kaynak belirterek bir haberi paylaşmışız, haberin bizimle hiçbir ilgisi yok ama haber sitesinde  anlamsız yorumlara, son derece kırıcı hakaretlere muhatap oluyoruz.!

 

Yazımıza son günlerde yaşanan gerilimden ve karmaşık tablodan söz ettik ya, biz yazımıza dönelim. Son günlerde en çok öne çıkan duygu öfke.. Öfke, sevgi, üzüntü, korku, acımak gibi en temel insani duygularımızdan sadece biri. Kişinin aşırı öfkelenmesi  stres, kişilik özellikleri, duygusal yaralanmalar, beyin kimyası, aile ve çevresel etmenler, mental sağlık sorunları ve  iletişim zorlukları gibi tetikleyici bir çok nedenlerden kaynaklanabilir. Öfkenin de dili vardır: Haksızlık ve incinmelere karşı koymada kişiyi saldırganlığa taşıyan hiddet, kızgınlık ve gazap, öfkenin, şiddetli dışa vurumudur.

 

Birey ve toplum yaşamımızda her gün ve her saat öfkelenmemiz için birden fazla neden var. Aile içi sorunlar, dargınlık ve kıskançlıklar, özgürlüğünüzün kısıtlandığı anlar, iş yeri ve trafik, ulaşım hatları, barınma ,beslenme, eğitim  gibi onlarca yüzlerce sorun, sorumsuzluk ve çevrenizdeki hukuksuzluk ve adaletsizlikler gibi onlarca dolaylı dolaysız etmen öfkelenmemize, kızmamıza  neden olur.

 

Son terör ve yolsuzluk operasyonları ile birlikte CHP’nin insanları sokak ve meydanlara davet etmesiyle  alanları dolduran binlerce insanın öfkeli, kızgın halleri hiç birimizi şaşırtmadı. İnsanlar öfkeli ve kızgın.! Yani olayın sosyal psikolojik bir boyutu var ve çok ciddi. Özellikle yaşadıkları ekonomik sıkıntılar ve insani yaşam koşullarındaki kötüleşme, ilgisizlik ve vurdum duymazlık yüzbinlerin ve milyonların aşırı kızgınlığını ve öfkelenmesini beraberinde getirdi. En Önemlisi Türkiye yaklaşık çeyrek asırlık bir iktidar ve Cumhur başkanlığı hükümet sistemiyle Erdoğan iktidarı  ile karşı karşıyadır.

 

Toplumumuzun büyük kısmı mutlu değil ve önemsenmedikleri düşüncesinde.. İnsanlar içine sürüklendikleri ve düştükleri yalnızlığı, çaresizliği Ekrem İmamoğlu’nun yalnızlığı ve çaresizliği ile örtüştürüp, içselleştirdi. CHP ve yönetimi, bu örtüştürme ve içselleştirmeyi parti ile kalıcı hale  dönüştürmek için farklı ama başarılı yollar deniyor.

AK Parti’nin önümüzdeki süreçte temel amacı ve derdi, yüz binler ve milyonlar ile CHP arasında kurulan bu gönül ilişkisini ve kader bağını koparmak olması muhtemeldir. Bu, iktidar ve muhalefet açısından karmaşık ve zorlu bir süreçtir.

Neden?

Çünkü, bugün yaşanan siyasal çekişme ve hesaplaşmanın temel nedeni, iktidar olabilmektir ki, bu hesaplaşmada ABD, İsrail ve AB ülkeleri aktif rol üstlendiği için, bu süreç belalı bir süreç olacaktır. Şu söylenebilir; Son günlerde CHP’de İBB Başkanı İmamoğlu nezdinde yaşanan siyasal hareketliliğin ve sokak eylemlerinin temel amacı, iktidar olabilmektir ve her şey bu amaçla mübah görülmektedir. Yaşanan bir sinir savaşıdır ve güçlü olan kazanacaktır. Bu hesaplaşmanın sonucunun belirlenmesinde ABD, İsrail ve Batı’nın etkisi, ekonomide yaşanan finans hareketliliği CHP açısından tartışmalardan uzak tutulmaya çalışılırsa çalışılsın nafiledir.

Niçin?

Çünkü, Türkiye, bu tür sokak hareketlilikleri konusunda deneyimli ve aşılı bir ülkedir ve halkın birikimi ve deneyimi yanı sıra Cumhur İttifakının eli çok güçlüdür. Ben bu sürecin analiz ve çözümlenmesinde özelikle sosyal psikologlara, sosyal bilimcilere büyük avantajlar sağladığına inanıyorum.

 

Esen kalın.

 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Emperyalizmin vahşi yüzü.!
51
Şişirilmiş balon Apo ve Bahçeli.!
64
Bandırma’nın gündemi…
69
Bandırma, CHP ve Dursun Mirza.!
62
15 Temmuz ve Bandırma
110
Biz neden saçmalıyoruz?; Savaşa hayır!
65
STATÜKO VE STATÜKOCULUK...
153
MİRZA VE BANDIRMA
160
"BALTALAR ELİMİZDE..!"
235
CHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE...
162
MHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE
197
SANDIĞIN ŞAKASI OLMAYACAK..!
177
İHSAN KURUOĞLU VE NEREDE KALMIŞTIK!?
197
MAFYOKRASİ...
169
HALK TV ve CHP
167
KARAMAN'IN KOYUNU...
156
15 Temmuz direnişi
184
Hablemitoğlu'nun ardından...
149
Dipten gelen dalga...
153
MİRZA NEREYE KOŞUYOR ?
168
BANDIRMA ÖZGÜRCE KONUŞMALI..
188
SEÇİMLER ÜZERİNE
165
DEMOKRAT PARTİ'NİN TARİHSEL RÖVANŞI!
185
'HIRLAMAK' VE 'HAVLAMAK'...
198
İNGİLİZ OYUNU
159
KÜRESEL ÇETE VE KÖPEKLERİ
210
Düşünmenin anahtarı
191
Beceri ve beceriksizlik.!
215
Günaydın,sn.Havutça.!
169
TÜSİAD VE ANADOLU KAPLANLARI
205
KUŞCENNETİ FESTİVALİ ÜZERİNE...
216
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN..!
210
MUHALEFETE GEREK VAR MI?
210
YÖNETENLER İLE YÖNETİLENLER VE ŞEYH EDEB ALİ
184
‘Hakaret’ özgürlüğü..!
198
İtiraf..!
214
Bit yeniği..!
195
Sn. Yurt ve Gönen..
185
Sorumluluklarınızı unutmayın..!
175
Belediyelerin işi zorlaştı
185
Kim yetkili.?
226
Bir yılın ardından..
225
'2022’ yılını karşılarken..
208
Gardı düşürmemek..!
211
Biz bunu nasıl becerdik.!?
190
‘Alçak Başkan’ muhabbetleri..
256
Başkan Yılmaz, bu iddiaları önemsemeli..!
214
Mazeret bitti..!
212
Farkında mıyız..?
247
Zehirli dil..!
214
Onlar Başardı! Sıra Kimde!?..
187