Reklamı Geç
YAZARLAR
MABED
Ozan Utku ARICAN
25 Mart 2022 - Cuma 18:54
195 defa okunmuş.

 

      Yazar kalabalıklarda yalnızlaşır. Hayatın göbeğinde küçük bir nokta gibi kalır. Sürüler içinde adeta bir gölge kalır. İster istemez bu yaşanan süreç onu etkisi altına alır. Ruh halinde kötümserlik, hiçlik sarıp sarmalar. Kimi zaman anlamsızlık üzerine düşünür. Kimi zaman bu uğraşından sıkılır, bunalır. Boş şeylerle uğraştığını düşünür, neticede yaptığı işin ekonomik karşılığı tatmin edici değildir. Yine de her şeyi göze alıp nereden esip geldiğini çoğu kişinin anlayamadığı bir çabanın savaşında en öndedir. Bu savaş yıllarca, durmadan, üstün bir sabrın belirleyici olduğu; unutulmanın ve tarih sahnesinde silikleşmenin bile göze alınıp verildiği bir mücadeledir. Yıllarca beslendiği çevreyi yansıtmaya, kültürel olarak medeniyet sahasında ileriye taşımak gayretini korumaya çalışır.

 İnsana dair her şeyi; sorunları, sevinçleri, kutlamaları, olayları, hüzünleri, hayatları, ölümleri anlamak zorundadır. Bu zorunluluk, o istediği için değildir. Dünya ile kurduğu köklerin, ruhsal çekişlerini durduramaz. Bir şeyler yapmak gereği onu doldurur günden güne. Günlük telaşların dışında, adeta canlı radar gibi keşfettiği koordinatları kaydeder. Bıktığı, usandığı, vazgeçtiği vakitler yok mu! O zaman sanatçı kendini dökmeye başlar. Yeniden motive olana kadar bu süreç devam eder. Yeniden kendini hazırlar, silkinir.

     İnsanların zaman içindeki akışlarını izler. Sokaklardan, caddelerden insanlar akın akın geçerken, öyle köşede sabit durup onların içinde gezinip durur. Ne iş yapıyorlar, nereye yetişiyorlar, neyin telaşındalar, kiminle görüşecekler, ne düşünüyorlar? Hayatın fırtınalı vadisinde nasıl yollardan geçtiler ve o güne geldiler? Yani nasıl insanlarla karşılaşıyor kim bilir, bu bilinmezlik onu cezbetmez mi dersiniz? Elbette öyle. Bir filmin şeritlerini yeniden izliyor gibi salonda yerini alır. Ve nasıl ağaçlar tutunduğu yerde, rüzgardan, sudan, insandan etkilendiğinde duruşu değişir ya, insanda öyledir. İşte bunu görmek ister.

    Yazar insanlardan korkmaz. İnsanlığını kaybetmiş olanlardan korkar tabii ki , her insan gibi. Ancak düşününce insanlar arasındaki garip mesafeleri fark eder. Birbirlerine karşı uçurumlar, setler, duvarlar ördükleri zaman şaşırıp kalır, anlam veremez. Hislerini gizlemelerinden,  egolarıyla zamanı mezara gömmelerini hayretle karşılar. Şehirlerin soğukluğu kadar ruhlarını betonlaştıran varlıklar haline gelişlerine üzülür. Talihsiz bir nefesin alelade gezinmesi gibi gelir ona. Yaşanıp gidecek bir kıymet varsa, bu hayattan başka bir şey olamaz. Ertelenemeyecek kadar kıymetli olanı, insanın neyin karşılığında ertelediğini anlatmak ister, ancak anlatamaz. Yine de insanlardan korkmaz, çekinmez. Bilir ki en sonunda bavulunu alıp uzun bir yolculuğun aydınlık insanı olarak güneşe yürümek zorundadır. Hayatın kalıcılıktan çok akış içerisinde olduğunu öğrenmiştir.

    Düşüncelere önem vermeyen insanlar içerisinde adeta fay hatları gerilir. İçinde verdiği savaşı kimi zaman erteler. Anlar ki, insanlara sesini ulaştıramadığı vakit, ıssız limanına döner. Mabedinde kuracağı şeyleri aramak için derinlere dalar. İçindeki ses belki onu bir sokak köşesinde, belki bir deniz kenarında ya da boş bir odada yakalar. Ancak yalnız olduğunda… Yalnız olduğunda zamanın çizgilerini, etkilerini yazmaya başlar. İçini döker, çizer, insan vakitsiz doğar.    

   Tüm yaşadığı zorluklara rağmen, yeniden ayağa kalkmalıdır. Usanmaz. Ustasının onu izlediğini bilir. Kalabalığın içinde yok olup, var olmayı ondan öğrenmiştir.  Zamanı ustaca ilmek ilmek işlemeyi o öğretmiştir. Ve tek bir sığınağı vardır, Mabed’i.       

  

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

KUKLACI-SAHNE-OYUN
494
15 Temmuz - Neyi Niye Yazmaktan Korktunuz?
109
KEMALİZM’DEN RAHATSIZ OLANLAR…
58
ATA'NIN YOLU
106
YOL HARİTASI
128
GÖKBÖRÜ
113
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
112
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
102
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
103
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
99
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
129
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
173
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
259
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
215
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
189
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
196
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
281
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
194
ŞEREF VE İSTİKLÂL
199
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
194
Anadolu ve Türkler
196
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
202
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
217
KIVILCIM
204
GAFLET-DALALET-HIYANET
230
TOPLUMSAL ALZHEİMER
224
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
242
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
231
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
226
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
254
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
189
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
214
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
207
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
240
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
254
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
207
BU GİDİŞLE...
250
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
200
CEPHANE
252
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
233
13
286
Endüstriyel Et Yığınları
212
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
256
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
236
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
327
Çok Farklı Bir Gelecek..!
332
Çok Farklı Bir Gelecek..!
211
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
230
TAVUĞUN BACAĞI..!
226
Deve Kuşu Politikası
221