Doğu Akdeniz’de dengeler değişecek..!

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır’ın MBC Masr kanalında bölgedeki güncel gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu, “Bölge ülkeleriyle ortak güvenlik konusunu masaya yatırmamız gerekiyor.” dedi.

 

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’ni değerlendiren Fidan, “İsrail’in bölgedeki yayılmacılığının altını çizen, bunu uluslararası toplantılarda da kayda geçiren ve bölge ülkelerini ve uluslararası toplumu buna karşı bir tutum almaya davet eden bir toplantı oldu. Bence en önemli çıktısı bu.” yanıtını verdi.

Fidan, “Bence burada liderlerin bu yeni gelişme karşısında beraber bir araya gelip konuştukları, mutabık kaldıkları konular, metne yansıyan şeylerden çok daha önemli ve fazla diye düşünüyorum.” dedi.

BÖLGE ÜLKELERİ TEDBİR ALMALI

İsrail’in bölgeye yönelik tehditlerinin konuşulup konuşulmadığına dair soruya karşılık Fidan, “İsrail’in bölgede yayılmacılığı artık bir politika haline getirmesini, bölge ülkeleri olarak, uluslararası toplum olarak masaya yatırmamız ve tedbir almamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

 

Fidan, İsrail’in, güvenliğini “bölgede kendine yakın olan ülkelerin siyasal ve ekonomik zayıflıklarından, teknolojik geriliklerinden” aldığını, onlarla beraber eşit kalkınmaya, refaha ve güce dayalı bir bölgesel vizyonu kendisi için tehlikeli bulduğunu söyledi.

Batı ülkeleri ve ABD’nin de bu politikada zaman zaman görev alabildiğini kaydeden Fidan, bölgedeki bu denklemin değişmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin Mısır ve Suudi Arabistan’la ilişkilerinin niteliğine dair soruya yanıt veren Fidan, “Artık bölgedeki tehditler, bizi güvenlik konusunda da daha fazla konuşmaya ve bu konuda işbirliği yapmaya itiyor açıkçası. Özellikle savunma sanayinde işbirliği yapmamız lazım. Ortak güvenlik konularında da daha fazla konuşmamız lazım. Ama Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Türkiye’nin gerçekten bölge ülkeleriyle ortak güvenlik konusunu da en az ekonomi, ticaret ve teknoloji konuları kadar masaya yatırmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

MEVCUT SİSTEM KRİZİ KÖRÜKLÜYOR

BRICS, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN), Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi uluslararası oluşumların yakın vadede etkili rolü olup olmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, “Biliyorsunuz uluslararası sistemin maalesef özellikle Gazze olayında da açığa çıktı ki, büyük bir yetersizliği var ve ortaya çıkan krizlere cevap vermekten uzak bir sistem.” şeklinde konuştu.

Fidan, Gazze’deki savaşın, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, bunların etrafında şekillenen olayların, Asya-Pasifik’teki muhtemel gelişmelerin, teknoloji dünyasındaki rekabet ve ticaret savaşlarının topluca evrildiği zaman mevcut sistemin cevap vermekten ziyade daha fazla krizi körüklediğini dile getirdi.

Burada mevcut ittifakların rolünün büyük olduğunu ifade eden Fidan, “Mevcut ittifaklar kendi popülasyonları için refah getirebilirken, başta Avrupa Birliği ve Amerika, diğer sorunları çözmede yetersiz kalabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

FARKLI ARAYIŞLARIN OLACAĞI MUHAKKAK

Bakan Fidan, BM ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) reforme edilmesi gerektiğini yineleyerek, “Bunlar olmadığı zaman mevcut ittifakların karşısına sizin de sözünü ettiğiniz gibi, BRICS gibi, Şanghay İşbirliği Teşkilatı gibi, ASEAN gibi daha adını burada sayamadığımız çok fazla bölgesel aktörlerin ortaya çıkacağı ve daha farklı arayışların olacağı muhakkak.” dedi.

Arap ve İslam ülkelerini güvenlik koordinasyonu temelinde birleştiren ortak bir oluşumun mümkün olup olmadığına ilişkin soruya da Fidan, “Artık bence İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin, Arap Ligi üyesi ülkelerin birçoğunun ulus devlet yapıları oturmuş durumda, dengeleri oturmuş durumda. Artık buradan bir bütünleşik siyasal sisteme gidilebilir.” ifadelerini kullandı.

ÜLKELER KARAR VERMELİ

Fidan, ülkelerin siyasi liderliklerinin böyle bir şeye karar vermesi durumunda buna bir yerden başlanılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede, ülkelerin birbirlerinin güvenliğine, bölgesel toprak bütünlüğüne ve egemenliğine taahhütte bulunmaları gerektiğinin altını çizen Fidan, “Bütün ülkeler birbirlerinden emin olmalı. Bunu mümkün kılacak bir platformun olması lazım. Daha sonra bunun üzerine çok fazla ekonomik ve güvenlik konuları bina edilebilir. Başkası yapıyorsa biz de yapabiliriz ve bu, bizim şu anda neslimizin yapabileceği bir şey. ” şeklinde konuştu.