Finans Kapital Yunanistan’ı nasıl teslim aldı?

Fazıl Duygun

Ancak, içinde düştüğü ekonomik kriz neticesi, hem de solcu başbakan Aleksis Çipras yönetiminde, Neoliberal ve Siyonist Finans Kapitalin emrine girdi ve siyonist terörist İsrail'le, ekonomik ve siyasi ilişkilere girmeye zorlandı. (Tabii ki, yavrusu Kıbrıs Rum kesimi de). ABD'deki Rum ve Ermeni lobileri, Türkiye'ye karşı aslan kesilirken, İsrail'in Yunanistan'ı adım adım ele geçirmesi karşısında sus, pus, oldu. Yunanistan’daki Türk düşmanlığını politikasını, İsrail eline geçirdi ve bu konuda, Yunanistan'ı ön cepheye sürdü. Yunanistan ve Kıbrıs kesimini, Siyonist İsrail'in askeri üslerine dönüştürdü. Kıbrıs Rumları ve Yunan halkı, Siyonist İsrail'e karşı tepki gösterse de, yönetim, büsbütün teslim oldu. O, kuvvetli Ortodoks Kilisesi bile, bırakın Yahudiliğe tepki göstermeyi, klasik yahudi düşmanı siyonist İsrail'e olan bu teslimiyet karşısında, sesini çıkaramadı. Neoliberal dünya sistemi ve buna bağlı bir hayat tarzı dayatan Finans Kapital ahtapotu, böyle bir şey işte! Sizi, 2 bin yıllık düşmanınızın kucağına atıverir. 7 Ekim 2023'den beri, siyonist İsrail'in işlemeye başladığı Gazze'deki soykırım sonrası şöyle bir yazı yazmıştım: "Küresel sisteme Gazze değil biz esiriz!

Bütün devletleri bir ahtapot gibi esir almış olan neoliberal sistem, tetikçisi İsrail’i koruyor. Gazze bu sistemi kabul etmediği için cezalandırılıyor. Gazze'ye yardım edebilmek için, birey ve toplumlar sonra da devletler olarak, kendimizi kurtarmak zorundayız. Boykot bilinciyle başlayan süreci, devamında sistemin kendisini sorgulamak ve sonrasında, bize dayattığı hayat tarzından kurtulmanın yollarını bir ân önce bulmalıyız.

Bunun en bariz örneklerinden birisi de, Yunanistan'ın, şu an içinde bulunduğu durumdur. Yunanistan’ın şu ân içinde bulunduğu, siyasi, askeri ve ekonomik manzara, kendi aslî hakikatine büsbütün aykırılık göstermektedir. Bunun en çarpıcı göstergesi ise, "Siyonist terörist İsrail'le olan" ittifakı, hatta, ona olan teslimiyetidir. Yunanistan'ın bu durumu, klasik Türk düşmanlığı tavrını çok aşmıştır. Mevcut manzara, bizzat, Yunan halkının dini inancı ve siyasî anlayışının, ters yüz edilerek, yeniden oluşturulması hâline getirilmek istenmektedir.