GAZZE İÇİN KÜRESEL SUMUD FİLOSU!

ALİ RIZA TAŞDELEN

İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliam ve vahşet, mahalleleri ve şehirleri harabeye çevirip on binlerce Filistinliyi yerinden ederek 65 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine, yüzbinlerce gencin, yaşlının, kadın ve çocuğun yaralanıp sakat kalmasına yol açtı; fakat bu bile İsrail’e yetmedi.
İsrail, Filistin halkını yok etmeye karar vermiş; insan aklının sınırlarını zorlayan yöntemlerle saldırılarına devam ediyor. Bombaları, tankları, topları ve füzelileriyle yenemediler, yok edemediler yiğit Filistin halkını.
O halde aç bırakılmalı, susuz bırakılmalı, kafasını sokacak çadırı bile olmamalıydı. Bunun için Gazze havadan, karadan ve denizden abluka altına alındı. Filistin halkına ulaştırılmak istenen gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin Gazze’ye girmesi önlendi. Gazze halkı artık açlık ve kıtlıkla karşı karşıya yaşam mücadelesi veriyor.
Bütün bunlar yetmedi; Eylül başında kara harekâtı başlatarak tank ve toplarla ayakta tek bir bina kalmayana kadar ilerlemeye ve aynı zamanda Gazzelileri ülkelerinden sürmek için saldırı ve katliamlara devam etmeye karar verdi.

45 GEMİLİK İNSANİ YARDIM FİLOSU VE 500 MİLİTAN

İşte bunun üzerine insanlığın vicdanı ayağa kalktı ve denizden İsrail ablukasını yararak Gazze’ye ulaşmaya, onlara insani yardım ve yaşam malzemesi götürmeye karar verildi. Küresel Sumud Filosu ağustos ayı sonunda İspanya'dan ayrıldı ve Tunus, İtalya, Yunanistan'da mola vererek doğuya doğru ilerledi. 45 gemilik bir filo ve 50’nin üzerinde ülkeden 500’e yakın Filistin sevdalısı militan Gazze’ye ulaşmaya çalıştı.
Aralarında milletvekilleri, sendika ve dernek yöneticileri ve Filistin gönüllüleri vardı; medyatik İsveçli militan Greta Thunberg, Nelson Mandela'nın torunu Mandela, Jean-Luc Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa partisinin Avrupa milletvekilleri Rima Hassan, Mélissa Camara, Emma Fourreau ve Fransa Milletvekili Marie Mesmeur, İtalya ve Yunanistan milletvekilleri yer aldı.

İSRAİLLİ KORSANLAR GAZZE’YE İLERLEYEN GEMİLERİ DURDURDU

İnsanlığın gururunu ve vicdanını temsil eden bu gemiler, çarşamba akşamı uluslararası sularda, Gazze'ye 150 km uzaklıkta iken İsrail ordusu tarafından durduruldu. İsrailli bir yetkili perşembe günü yaptığı açıklamada “Yaklaşık 12 saat süren bir operasyonda, İsrail donanma personeli, Gazze Şeridi'ndeki yasal deniz ablukasını ihlal etme niyetini beyan eden 41 gemide bulunan yüzlerce kişinin gerçekleştirdiği büyük çaplı bir saldırı girişimini engelledi” dedi. “Operasyonun sonunda, 400'den fazla katılımcı, İsrail polisi tarafından gözaltına alınmak üzere Ashdod limanına güvenli bir şekilde nakledildi” diye ekledi.
Soykırımcı, katil İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze'ye giden filoyu durdurduğu için İsrail donanmasını tebrik etti: “Yom Kippur sırasında görevlerini en profesyonel ve etkili şekilde yerine getiren deniz kuvvetleri askerlerini ve komutanlarını tebrik ediyorum” dedi Netanyahu “Onların önemli müdahalesi, onlarca geminin savaş bölgesine girmesini engelledi ve İsrail'e karşı yürütülen meşruiyetini sorgulama kampanyasını geri püskürttü.” ifadelerini kullandı.

BATI DEVLETLERİ AHLAKİ OLARAK ÇÖKMÜŞTÜR

Avrupalı devletlerin Sumud Filosuna yapılan saldırıyla maskeleri düştü. Avrupa’nın birçok ülkesi, Filistin’i sözde tanıdığını ilan etse de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kaldı. Sumud Filosuna yapılan insani yardım müdahalesi sırasında yüzlerce kişi gözaltına alınırken, Batı liderleri tek kelimeyle kınama yapmadı. Bu sessizlik, liderlerin ikiyüzlülüğünü ve Filistin konusundaki gerçek niyetlerini gözler önüne serdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un BM’de sözüm ona Filistin’i tanıma şovunun ne kadar içi boş ve aldatmacadan ibaret olduğu görülmüştür. Onu takip eden Batılı liderlerinde oynanan bu oyunun birer figüranları olduğu ortaya çıkmıştır. Batı devletlerinin nasıl bir ahlaki çürümenin içinde olduğu o çok övündüğü “insan hakları değerlerinin” nasıl ayaklar altına alındığını İsrail soykırımının yanında yer alarak göstermiş oldular.

MACRON’NUN FİLİSTİNİ TANIMASI İLE TRUMP’IN GAZZE PLANI İKİZ KARDEŞTİR  

Macron’un ve diğer Batı ülkelerinin Filistin’i tanıma oyunu da Trump’ın Gazze Planı da aynı şeyi hedeflemektedir: HAMAS’ın ortadan kaldırılması ve Filistin’in silahsızlandırılmasıdır. Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in Trump’ın Gazze Planı ile ilgili yaptığı basın açıklamasında söylediği gibi ‘Hamas’ın tasfiyesi demek, Filistin devletinin silahı olmayacak’ demektir. Silahı yoksa, Filistin devleti de yoktur.

GAZZE İLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLAN HALK KÜRESELCİ İKTİDARLARI ZORLUYOR

Avrupa’nın küreselci liderleri ülkelerindeki ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerle zaten bir sarsıntı geçiriyorlar. Fransa’da yapılan son 3 grev ve gösterilerde yoğun bir şekilde Filistin bayrakları taşınmış “Özgür Filistin” ve “Gazze’de soykırıma son” sloganları atılmış ve pankartlar taşınmıştır.
İsrail’in son haydutluğuna karşı dünyadaki güçlü haykırış Batılı küreselcilerinin daha da sarsmıştır. Ağızlarından zoraki cümleler dökülmüştür:
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron İsrail yetkililerinden Gazze'ye giden filoya ilişkin uluslararası hukuku “saygı gösterilmesini” ve gemilerde bulunan Fransız vatandaşlarının “korunmasını” talep etti. Hangi uluslararası hukuk? Hepsini katlettiniz! Sizin bile uymadığınız uluslararası hukuktan mı bahsediyorsunuz. Açıklamadan da belli olduğu gibi dertleri hukuk değil gemilerde bulunan Fransız vatandaşlarının “korunması”.
Fransa'da Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, İsrail yetkililerini “katılımcıların güvenliğini sağlamaya” çağırdı.
Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “gemideki tüm kişilerin korunmasının garanti edilmesini talep ettik; bildiğimiz kadarıyla bu talep yerine getirildi” dedi.
Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prévot en azından perşembe günü İsrail büyükelçisini çağırdığını duyurdu.

İSPANYA İSRAİL İLE SİLAH İTHALAT VE İHRACATINI KESTİ

Başından beri İsrail soykırımına en kararlı tutumu alan Avrupa Birliği ülkesi İspanya. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez perşembe günü, Gazze'ye giden Sumud insani yardım filosuna yönelik İsrail saldırılarını şiddetle kınadı. Danimarka'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısında konuşan Sanchez Macron’un aksine İsrail hükümetine sadece vatandaşlarımızın değil, filodaki tüm üyelerin haklarını da koruması gerektiğini bildirdik” dedi.
Fransa, İngiltere, İtalya ve Almanya İsrail’e silah ihracatını sürdürürken, İspanya geçen hafta İsrail ile tüm silah ithalat ve ihracatını yasakladı.

DÜNYADAN YÜKSELEN ‘ÖZGÜR FİLİSTİN’ ÇIĞLIĞI

İsrail’in bu insanlık dışı hareketi bardağı taşıran son damla oldu. Dev uyandı; insanlık ayağa kalktı. Dünyanın dört kıtasında yürekler Filistinlilerle birlikte çarptı, insanlar sokaklara çıktı.
Halk, 2 Ekim Perşembe günü Fransa Sendikalar kollektifinin çağrısıyla grevde ve sokaktaydı. Gazze’den gelen haberlerin ardından Boyun Eğmeyen Fransa Partisi (LFI) ile İşçi Konfederasyonu CGT, perşembe akşamı ve cumartesi günü için Fransa’nın dört bir yanında toplanarak İsrail’in alıkoyduğu Gazze filosunun serbest bırakılması için çağrı yaptı. LFI, ‘2 Ekim saat 18.30’dan itibaren Fransa’nın her yerinde ekiplerin derhal serbest bırakılması ve Gazze’deki soykırımın sona ermesi için bir araya gelelim’ açıklamasında bulundu. CGT Genel Sekreteri Sophie Binet ise, ‘Perşembe günü kemer sıkma politikalarına karşı düzenleyeceğimiz gösterilerin ardından Fransa’nın her yerinde toplanmaya çağırıyoruz’ dedi.”
Paris’te Place de la République'te toplanıldı. LFI Grup Başkanı Mathilde Panot, partinin lideri Jean-Luc Mélenchon ile birlikte, “Filoya katılan ve şu anda İsrail'de gözaltında tutulan kişilere dayanışmamızı ifade etmek istiyorum” dedi ve “sadece filodaki aktivistlerin serbest bırakılmasını” değil, aynı zamanda “Avrupa Birliği ile İsrail arasındaki anlaşmanın askıya alınmasını, Benjamin Netanyahu'ya yaptırımlar uygulanmasını ve nihayet Fransa'nın bir şeyler yapmasını” talep etti. Dayanışma gösterileri akşam saatlerinde Lyon, Grenoble, Rennes, Lille ve Marsilya gibi büyük şehirlerde yapıldı.
Roma, Milano, Cenova, Torino, Napoli ve diğer İtalyan şehirlerinde toplanan İtalyanlar “Gazze, yalnız değilsin”, “İsrail'i boykot edin” ve“Filistin'e özgürlük” sloganları attı. Protestolar, 3 Ekim’de de devam etti. Roma'da Gazze'ye destek için düzenlenen genel grev sırasında “Soykırımı durdurun, hepimiz Sumud dünya filosuyuz” yazılı bir pankart taşındı. İtalyanların tepkisi aynı zamanda Başbakan Giorgia Meloni'ye de karşıydı. İsrail başbakanına yakın olarak görülen Meloni, Gazze'deki savaşı sona erdirmek için ABD'nin hazırladığı planın görüşülmesi için filonun eylemini durdurmasını istemişti.
Türkiye, Pakistan, Malezya, Bolivya, Venezuela, Meksika, Arjantin, Güney Afrika, Tunus’ta insanlık sokağa çıkarak yürekten haykırdı. Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, “İsrail'in soykırımcı güçleri”ni kınadı. Petro, İsrail'in Kolombiya'daki diplomatik misyonunun derhal sınır dışı edilmesini emretti ve bu eylemi “Benjamin Netanyahu'nun işlediği yeni bir uluslararası suç” olarak nitelendirdi.
Amerika, Avustralya, Almanya, İngiltere, İrlanda, İspanya, Portekiz, Hollanda, Belçika, Finlandiya, İsviçre, Yunanistan’da yani Batı merkezlerinde halk sokağa çıktı. İsrail protesto edildi ve Gazze ile dayanışma içinde olundu. Avrupa’nın küreselci İsrail destekçisi liderleri ve yönetimleri vicdanlarını yerin yedi kat dibine gömmüşlerdi ama Avrupalılar vicdanlarının sesini dinlemiş ve İsrail’in bu caniliğine karşı isyan etmişlerdi.