İmamoğlu İsrail destekçisi Machado’ya övgüler dizdi!

Yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu bulunan Eski İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu devirmek için Binyamin Netenyahu’dan yardım isteyen, Gazze’deki soykırımı savunan, Donald Trump’a teşekkür eden ve tüm bunlar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Machado’yu tebrik etti. İmamoğlu, “Bu başarı, otoriter rejimlerin gölgesinde yaşayan tüm halklar için ilham vericidir.” dedi.

‘ORADA SİZ TÜRKİYE’DE BİZLER…’

İmamoğlu’nun tebrik mesajı, X’teki “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” hesabından yapıldı. Paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:

“Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Maria Corina Machado’yu en içten duygularımla kutluyorum. Venezuela’da demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlerin bu onurlu başarısı, sadece Latin Amerika için değil, otoriter rejimlerin gölgesinde yaşayan tüm halklar için ilham vericidir.

“Diktatörlüklerin, baskıların ve hukuksuzlukların hüküm sürdüğü bir dünyada, halkların iradesini savunan cesur liderler, insanlığın ortak geleceği için umut kaynağıdır. Bugün Maria Corina Machado’nun ödülle taçlandırılan mücadelesi, yarının özgür ve demokratik toplumlarının teminatıdır.

 

“Türkiye’de de bizler aynı inanç ve kararlılıkla adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz. Bu ödül, her coğrafyada demokrasiye inananlara verilmiş bir cesaret ve dayanışma mesajıdır.”

TEPKİ YAĞDI

İmamoğlu’nun paylaşımının altına vatandaşlar tepki gösteren mesajlar attı. Gazeteci Ceyda Karan, “Bu paylaşımınızı her kim yazdıysa dünyadan bihaber... Kendi ülkesine yabancı müdahale çağrısı yapan, kaynaklarını satmak isteyen, İsrail aşırı sağıyla yakınlığı bilinen açık bir ultra faşiste tebrik için içi boş klişe argümanları saçmışsınız.” dedi.

Diğer kullanıcılardan gelen tepki mesajları şöyle:

♦ Ali Rıza Yoglu: “Bu kişinin, barış için yaptığı mücadele var mıdır? Bu kişi ABD'nin desteği ile Maduro'ya karşı seçimlere girmiş ve kaybetmiş ama yine ABD'nin desteği ile yasal yönetime karşı darbe hazırlamış biridir. ABD'nin Venezuela'ya askeri müdahalesini haklı göstermek için verilmiş!”

♦ Orhan Ertan: “Netanyahu ve Trump'ın dostu Machado'ya övgü düzüp ülkenin kaynaklarını ABD'ye peşkeş çekmeyen Bolivarcı Maduro'ya diktatör demek ahlaksızlıktır. Bunu kim yazdıysa Atatürk'ten ve Bolivar'dan özür dilesin.”

♦ Sadi Özgül: “Ödülü alan, Trump'ın ve Netenyahu'nun kankası. Kişisel ikbali için ülkesinin kaynaklarını ABD'ye peşkeş çekmeye hazır bir işbirlikçi ve ödülü de zaten ‘dostu Trump’a ithaf etti. Kimi tebrik ettiğini bilmiyorsan bu ülkeye bir faydan olacağından şüpheliyiz.”

♦ Baybars Tekin: “Her gördüğümüz sakallıya dedem diyerek koşmasak mı? Nobel Barış Ödülü almak demokratlığın kanıtıysa vah ki vah. Henry Kissinger da Nobel aldı sonuçta.”

♦ Cengizhan: “Ooo! Tam Ekrem’e göre bir yoldaş. Amerika'ya saldır ve iktidarı devir ve beni getir diyen birisi.”

♦ Leyla Düzel: “Maduro'ya darbe yapılması için Trump ve Netanyahu'ya çağrı yapan birini tebrik etmek ancak size yakışırdı. Siz de aynı çağrıyı her gittiğiniz ülkede yapıyorsunuz. Zelenskiy'ler bitmiyor. Her konuşması ile İsrail'e desteğini açıklayan biri tabi ki Nobel Ödülü’nü kazanacaktı. Netanyahu'ya Barış Ödülü vermeye utandıkları için en büyük destekçisine vermişler.”

İSRAİL’E MEKTUP YAZDI NOBEL’İ KAPTI

Nobel Komitesi, Venezuelalı muhalif Maria Corina Machado’ya “Venezuela halkının demokratik haklarını savunmak için verdiği mücadele ve diktatörlükten demokrasiye adil ve barışçıl geçiş sağlamak için gösterdiği çabalar” nedeniyle ödül verdiğini açıkladı. Ödülün, ABD’nin Venezuela’ya müdahale hazırlıkları yaptığı, bölgeye çok sayıda savaş gemisi yolladığı koşullarda verilmesi dikkat çekti. ABD Savaş Bakanı Pete Hesgeth, 10 Ekim’de SOUTHCOM sorumluluk bölgesinde kartelleri ezmek, zehir tacirlerini durdurmak ve Amerika’yı güvende tutmak için yeni bir narkotikle mücadele Ortak Görev Gücü kuracaklarını açıkladı. Bu da Venezuela’ya müdahalenin yaklaştığı şeklinde yorumlandı.

Machado, 1967 doğumlu. 2010’da Ulusal Meclis’e girdi ancak 2014’te görevinden alındı. 2024’teki seçimler öncesinde televizyonlara verdiği röportajlarda, “Eğer kazanırsak, Venezuela Büyükelçiliğini İsrail’i desteklemek için Kudüs’e taşıyacağız.” dedi. Washington’un “turuncu darbe” kuklalarından olan Machado, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından da aranmıştı. Blinken, Machado ve muhalefet koalisyonunun devlet başkanı adayı Edmundo González ile yaptığı görüşmede, González’e “seçilmiş başkan” diye hitap etmiş, bu ifade yazılı açıklamada da yer almıştı.

Halen muhalefetteki Vente Venezuela Partisi’nin liderliğini sürdüren Machado, 2018’de de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya bir mektup yazarak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun devrilmesi için destek istemişti. Latin Amerika basınında yayınlanan mektupta şu ifadeler yer aldı:

“Bugün, Arjantin Cumhurbaşkanı Mauricio Macri’ye ve İsrail Başbakanı Netanyahu’ya bir mektup gönderiyorum; onlardan, suç rejimi olarak tanımlanan Venezuela Hükûmeti’nin çözülmesine doğru ilerlemek için güç ve etkilerini kullanmalarını talep ediyorum. Bu hükûmetin narkotik ticareti ve terörizmle yakın bağları vardır.”

Machado, İsrail yanlısı tutumunu 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Harekâtı’ndan sonra da sürdürdü. İsrail'e destek içinde olduğunu yineleyen Machado, “Filistinli grubun terör saldırıları” olarak nitelendirdiği eylemleri kınadı ve terörizmin "her ne pahasına olursa olsun, her ne şekilde olursa olsun yenilmesi gerektiğini" söyledi.

Machado ayrıca İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükûmetine destek verdi ve seçilmesi halinde Venezuela'nın büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacağını bildirdi. Ayrıca siyasi partisi Vente Venezuela, Netanyahu'nun Likud Partisi ile İsrail ve Venezuela halkları arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi taahhüt eden işbirliği anlaşmaları imzaladı. İşbirliğinin "siyasi, ideolojik ve sosyal konuların yanı sıra strateji, jeopolitik ve güvenlikle ilgili konuların ilerletilmesini" de kapsayacağı, böylece bu yakınlığın "operasyonel bir ortaklığa" dönüşeceği duyuruldu.

İKİSİ DE ABD SİLAHLARINA SELAM GÖNDERİYOR İKİSİ DE NED’DEN BESLENİYOR

Machado’nun ödülü aldıktan sonra ilk işi Trump’a ve ABD’ye selam göndermek oldu.

Trump’a ve ABD halkına, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde başlıca müttefikleri olarak güvendiklerini vurgulayan Machado, “Bu ödülü, acı çeken Venezuela halkına ve davamıza verdiği kararlı destek için Trump’a ithaf ediyorum.” ifadesini kullandı.

Washington, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkelerden biri olan Venezuela’daki Bolivarcı iktidarı uzun süredir devirmeye çalışıyor. Son olarak Karayipler’e savaş gemileri yığan ABD, “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle Venezuela çıkışlı tekneleri vurdu. Karakas, saldırılarda çok sayıda sivilin öldüğünü açıkladı. ABD yaptırımları da bir yandan sürüyor.

Aynı ABD, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a da askerî yığınağını sürdürüyor. ABD, İsrail-Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile Türkiye’ye karşı Nemesis ve Noble Dina gibi tatbikatlar düzenliyor.

Türkiye’ye yönelik Atlantik tehditleri artarken, İmamoğlu’nun da göreve geldiğinden bu yana ABD ve Batı yanlısı çıkışları dikkat çekiyor. 2018’de daha seçilmeden önce “İstanbul Ankara’dan yönetilemez.” diyen İmamoğlu, sık sık ABD ve İngiliz Büyükelçileriyle bir araya geliyor. İmmaoğlu, Eski ABD Büyükelçisi David M. Satterfield’i 2020’de ağırlamış ve ABD’den 5 milyon dolarlık hibe anlaşmasına imza atmıştı. İmamoğlu, göreve geldikten birkaç ay sonra İngiltere’ye gitti ve orada Sevr’in mimarı Chatham House’u ziyaret etti.

İmamoğlu Atina ve Fener Rum Patriği Bartholomeos’la da sıkı temaslarını sürdürdü. İstanbul’un kara büründüğü ve yolların tıkandığı gece, İngiltere Büyükelçisi Dominick Chilcott’la gizli yemek yemesi de dikkat çekti.

İmamoğlu sık sık Batı basınına da yazılar kaleme alıyor. İmamoğlu bu yazılarında Batı’ya “Türkiye’yi Atlantik rotasına sokma” sözleri veriyor.

28 Mart 2025’te ABD’li New York Times’a yazdığı yazıda “Bana sahip çıkın!” çağrısı yaptı. İmamoğlu o yazısında şu ifadeleri kullandı: “İnkâr edilemez şekilde son gelişmeler, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı, komşumuz Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi ve Gazze’deki yıkım, Türkiye’nin stratejik önemini artırdı. Özellikle Avrupa güvenliğine katkı sağlayabilecek kritik kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda bu önem daha da belirgin hale geliyor. Ancak, jeopolitik hesaplar bizi değerlerin, özellikle de insan hakları ihlallerinin aşınmasına karşı kör etmemeli. Aksi halde, küresel kurallara dayalı düzeni parça parça sökenleri meşrulaştırmış oluruz.

“Türkiye’de demokrasinin ayakta kalması sadece bu ülkenin halkı için değil, dünya çapında demokrasinin geleceği için de hayati öneme sahiptir. Denetimsiz güç sahiplerinin dönemi, demokrasiden yana olanların da en az muhalifleri kadar sesli, güçlü ve acımasız olmalarını gerektiriyor. olmalarını gerektiriyor. Demokrasinin kaderi, kurumlar çökerken sessiz kalmayı reddeden öğrencilerin, işçilerin, vatandaşların, sendikaların ve seçilmiş temsilcilerin cesaretine bağlıdır.”

İmamoğlu mesajıyla, Machado’nun dış müdahale ile iktidarı değiştirmek siyasetinin yanında olduğunu açıklamış oldu.

Öte yandan Machado’nun partisinin USAID ve NED’den milyonlarca dolar fon aldığı da belirtiliyor. NED aynı Venezuela’da olduğu gibi Türkiye’de de ABD adına seçim kampanyaları yürüttü. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, ABD’nin Türkiye’deki seçimlere NED üzerinden müdahale ettiğini belgeleriyle açıklamıştı. Üsküplü, “Amerika Birleşik Devletleri Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin 28 Mart 2023’teki oturumunda Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) Başkanı Damon Wilson 14 Mayıs 2023 seçimlerine müdahale ettiklerini, bunun için gizli bir örgütlenme içinde olduklarını ve isimlerini gizledikleri bir takım kuruluşlara para yardımları yaptıklarını yeminli ifadesiyle itiraf etti.” dedi.

NED bu müdahalesiyle, CHP adına propaganda çalışmalarına katılarak 2020 RAND raporunda açıkça belirtildiği gibi, “Amerikan hizasından çıkan Erdoğan’ı iktidardan indirip yerine merkezinde CHP-HDP koalisyonunun olduğu ABD ile dost bir iktidar hazırlanması” çalışmalarına katıldı.