Ozan Utku ARICAN HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
Yazı Detayı
25 Mart 2023 - Cumartesi 09:08 Bu yazı 132 kez okundu
 
HAYAT BİZE NEYİ ÖĞRETEMEDİ?
Ozan Utku ARICAN
oznn.utkk@gmail.com
 
 

 

   Uzun zamandır ülkemizde yaşanan hazin olayları takip ediyorum. Gündem uzun zamandır ekonomi ve dış politika iken, bir anda ülke olarak ağır darbe aldık. Bizzat depremi yaşamasak da, yüreğimizin en derininde yaşanan vahşetin sızısını hissettik. Günlük olayların etkisinde günler günleri kovalarken, bir anda hayatın ne kadar kısa olduğuna dair bir çok insan düşüncelere daldı. Yapılan planlar, kurulan hayaller, robotlaşmış günler ve saatler arasında insan hayatın nasıl geçtiğini anlamıyor. Nefes alarak yarın uyanabilmenin ne kadar değerli bir şey olduğunu bilmiyor muyduk? Evet biliyorduk. Ancak öyle zamanlarda gerçekler insanın kapısını çalar ki, bir anda aklını başından alır insanın. Ya da öyle şeyler yapmışsınızdır ki, bugüne kadar yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı sorgular hale gelirsiniz. Bir olay bize, bir çok ders verdi. Bu ders ne yeni ne de sondu aslında. Maalesef, aradan geçen uzun yıllar içinde yaşanılan olayların etkisinden uzaklaşıyor ve unutmaya başlıyoruz. Hatıralar zamanla silikleştikçe, bakış açımızı kaybediyor, belli bir rotanın dışında hareket etmiyoruz. Sadece hedeflerimizin ve hırslarımızın içinde dönüp duruyoruz. Aslında hakikat, her zaman önceliğimizi belirleyen şey olmalı. Ancak belli ki bundan çok uzaktayız.

    Kapital sistem içerisindeki insanlık, robotlaşmış ve dakikalara yenilmiş bir halde yaşamını sürdürmeye programlanır. Bu, uzun zaman içerisinde, adeta gerçek olan bir simülasyonda keyifli bir yolculuk yapmaya çalışmak için hırsla debelenmeye benzer. Bir şeyleri elde etmek ve daha fazla araç ve imkan sahibi olmak için elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret ederiz. Bu büyük oranda anlamlıdır. Çünkü insan emeğinin karşılığında kazanır. Ancak insanlığa, 21. yüzyılda yol alırken, nasıl yol alması gerektiği konusunda yol göstermek için eğitim ve öğretim denilen temel bir şekillendirici ve besleyici kurumsal bir yapı oluşturulmuştur. Çok küçük yaşlarda aile etrafında başlayan eğitim, daha sonra devletin öğretmenleri aracılığıyla oluşturduğu ortamda öğretim halinde şekillendirmeye ve hayata hazırlamaya başlar. Temel hedefi, çağdaş ve modern ölçütte, kişiye ve sisteme uygun bireyleri topluma ve dünyaya kazandırmaktır. Elbette bu kazanım kişinin kendini ve toplumu keşfetmesiyle başarıya ulaşır.  Çünkü yaşadığı çevreye duyarsız olan birey, sosyal bir karaktere sahip olamayacağından, toplumla kaynaşamaz. Aynı zamanda o topluma ait olup, karışamaz. İnsan tanımadığı ve anlayamadığı bir dünyada ne kadar verimli bir entegrasyon içerisine girebilir? Hatta bu süreçte kendini ne oranda tanıyabilir? Bunlar çok muallakta kalan sorular. Ancak büyük oranda gelişimsel eksikliğin yaşanacağı su götürmez bir gerçektir.

  Kapital sistemin içerisinde paranın değerli olması, bir çok kapıyı açan temel araçtır. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Anladığımız ve bildiğimiz şeyler bunlar olsa da, bildiğimiz ve anlayamadığımız bir çok şey var. Bana göre bunun en başında gelen şey sorunun asıl kaynağına ulaşmak. Eğitim ve öğretim çerçevesinden baktığımda, bir insan olarak hayatın başlangıcından itibaren insanın eğitimi başlar ve ölüme kadar devam eder. Daha önce de farkında olduğum bir gerçeği maalesef yaşadık, paranın, en değerli olan şeyin, yani canlı hayatının önüne geçtiği... İşte bu ancak ve ancak insanın karakteristiğiyle ilgili bir sorunu gündeme getiriyor. Neden?

   Çünkü, hayatımız boyunca yaptığımız her şeyin temelinde insanın karar mekanizması var. Vicdanını ve aklını dinleyen, hayatı boyunca attığı adımlarda onları rehber edinen her insan, başka bir kişinin yanlış yönlendirmesi veya kararına karşı dahi, doğrucu bir tutum takınabilir. Bu tutumunu sonuna kadar savunabilir. Tek başına bu savaşı veremiyorsa, toplumun diğer kesimlerinde doğru ve gerçek için kendisine destekçi bulabilir.

   Ancak vicdanı ve aklı bir kenara iterek, sadece yaşamın keyfini liberal boyutlarda geçirerek, toplumsal faydayı gözetmeyen bir insan, ne yazık ki, çok farklı sonuçlara sebebiyet veren, insanların canına dahi mal olabilecek şeylerin sebebi de olabilir. Burada temel olan şey, o insanın yaşamı boyunca nasıl bir insana dönüştüğüdür. Bu süreçte insanlar birikir, değişir ve gelişir. Yani tecrübe kazanır.

  Biz yıllardan beri öyle bir süreçten geçiyoruz ki, vicdan ve aklı bir kenara bırakarak, gelişi güzel, keyfe keder, kişisel kirli hesapların yapıldığı bir bataklığın içinde çırpınıyoruz. Kimse birbirinin koluna girip, bataklıktan çıkmaya çalışmıyor. Tam tersine, herkes birbirinin kafasına basarak, yaşam hakkını elinden alıyor. Ve biz buna liberal, özgür, yaşam diyoruz ki bunun da bir çerçevesi ve sınırı var...

  ‘Liyakat, liyakat, liyakat ‘ diyoruz, ancak vicdan ve aklı her defasında bir kenara atıyoruz. Aslında liyakattan önce gelen en temel şey, insanlığın en güzel parçalarını yeşertmek ve yıllarca bu çınarın gölgesinde serinlemek.

 

 

 
Etiketler: HAYAT, BİZE, NEYİ, ÖĞRETEMEDİ?,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
04 Mart 2025
YOL HARİTASI
49 Okunma.
04 Şubat 2025
GÖKBÖRÜ
42 Okunma.
23 Ocak 2025
KARTALKAYA FACİASI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
47 Okunma.
19 Ocak 2025
DEPREM GERÇEĞİ VE SOSYOLOJİK DURGUNLUK
45 Okunma.
17 Ocak 2025
YILLAR ÖNCE YAZDIĞIM BİR YAZININ ANIMSATTIKLARI
43 Okunma.
12 Ocak 2025
SURİYE MESELESİNE NASIL BAKMALIYIZ?
32 Okunma.
16 Ekim 2024
BARIŞ- DEMOKRASİ – CUMHURİYET VE NEO-LİBERALİZM?
70 Okunma.
20 Nisan 2024
Türk Rönesansı: KÖY ENSTİTÜLERİ (1940-1954)
112 Okunma.
01 Nisan 2023
Türk Siyasi Zihniyeti Neden Çözüm Üretemiyor?
195 Okunma.
29 Mart 2023
TÜRKİYE'DE DOĞRU SİYASET HANGİ İLKELERE DAYANMALI?
163 Okunma.
25 Mart 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
146 Okunma.
04 Şubat 2023
TARTIŞMA VE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ NİYE ÖNEMLİ?
210 Okunma.
30 Ocak 2023
GERÇEĞİN IŞIĞINDAKİ BUKALEMUN
145 Okunma.
21 Aralık 2022
ŞEREF VE İSTİKLÂL
150 Okunma.
12 Aralık 2022
İktisadi Krizler Tüketim Alışkanlıklarını Nasıl Etkiledi?
136 Okunma.
08 Aralık 2022
Anadolu ve Türkler
137 Okunma.
05 Aralık 2022
SİYASİ DURUŞ VE KİMLİK SORUNU
148 Okunma.
01 Ekim 2022
‘Türkiye, Türkiye’den Büyüktür’
161 Okunma.
01 Ekim 2022
KIVILCIM
146 Okunma.
30 Ağustos 2022
GAFLET-DALALET-HIYANET
170 Okunma.
29 Ağustos 2022
TOPLUMSAL ALZHEİMER
172 Okunma.
19 Temmuz 2022
TÜRKİYE'DE EĞİTİM ÜCRETSİZ Mİ?
178 Okunma.
19 Haziran 2022
ABD'NİN 'CAMBAZA BAK' OYUNU !
172 Okunma.
27 Mayıs 2022
FİYASKO: NEO-LİBERAL EKONOMİK-POLİTİKA
162 Okunma.
09 Mayıs 2022
AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİ VE İNSANOĞLUNUN DEHLİZLERİ
201 Okunma.
06 Mayıs 2022
İNTERNETİN NATO'SU NE ANLAMA GELİYOR?
141 Okunma.
06 Mayıs 2022
TARİHTE BİR YOLCULUK.. (1)
154 Okunma.
06 Mayıs 2022
KÜLTÜREL DÖNÜŞÜM VE EĞİTİM
162 Okunma.
25 Mart 2022
BİR PULSUZ DÜŞÜNCE
190 Okunma.
25 Mart 2022
DOSTOYEVSKİ'den TOLSTOY'a...
199 Okunma.
25 Mart 2022
MABED
144 Okunma.
23 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -2-
151 Okunma.
01 Mart 2022
BU GİDİŞLE...
190 Okunma.
01 Mart 2022
ATATÜRK VE DEVRİM -1-
148 Okunma.
15 Şubat 2022
CEPHANE
197 Okunma.
03 Şubat 2022
BELEDİYE, HALKLA İÇSELLEŞME VE HALKÇILIK
190 Okunma.
22 Ocak 2022
13
244 Okunma.
18 Ocak 2022
Endüstriyel Et Yığınları
164 Okunma.
07 Ocak 2022
Batıcılık ve Aşağılık Psikolojisi
205 Okunma.
28 Aralık 2021
Kapitalizm İçerisinde Şans Oyunu ve İnsana Dair..
186 Okunma.
12 Aralık 2021
GÖNLÜ YOL GÖSTERİCİ, ELİ ÖPÜLESİ İNCİLÂ ÖĞRETMEN
270 Okunma.
29 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
272 Okunma.
28 Kasım 2021
Çok Farklı Bir Gelecek..!
158 Okunma.
23 Kasım 2021
EFESLİ HERAKLEİTOS'A SELAM OLSUN
182 Okunma.
15 Kasım 2021
TAVUĞUN BACAĞI..!
176 Okunma.
10 Kasım 2021
Deve Kuşu Politikası
168 Okunma.
Haber Yazılımı