Hayvancılıkta ithalat çözüm değil
Haber
09 Ocak 2024 - Salı 08:24 Bu haber 711 kez okundu
 
Hayvancılıkta ithalat çözüm değil
Tarımda olduğu gibi besicilikte de girdi maliyetleri el yakıyor. Yem, saman, enerji maliyeti, veteriner masrafı derken besici önünü göremiyor
Ekonomi Haberi
Hayvancılıkta ithalat çözüm değil

Hayvancılıkta  çözüm ithalat olmaya devam ediyor. Maliyetler yüksek, yerli besici ya batıyor ya da ithal hayvanla ayakta kalabiliyor. Diyarbakır Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nde 100'e yakın işletmeden 20'ye yakını işi bırakmış. 600 civarında hayvanla besicilik yapan Mehmet Albayrak, sanayi bölgesindeki hayvanların yarısının ithal olduğunu belirtti, sektörün desteklenmesi ve denetimlerin artırılmasını istedi.

 

İthal hayvan besiciye kambur - Resim : 1

‘ÜRETİM OLMAZSA ET FİYATLARI YÜKSELİR’

"Böyle giderse daha çok kişi üretimden çekilecek." diyen Albayrak, şöyle devam etti: “İneklerin hepsi kesime gidiyor, dişi hayvanı sen kesime verdiğin zaman üretim olmaz, üretim olmadığı zaman et fiyatları da yükselir. Besici maliyet yüksek olduğu için hayvanını besleyemiyor. Süt para etmiyor. Bir kaç tane ineğimiz var, süt satmaya çalışıyoruz, 7-10 lira arasında fiyat veriyorlar, zarar ediyorum. O zaman ben bu dişi hayvanları kesime götürürüm. Üretim olmadığı zaman hayvan sayısı da düşer, ithal ederek dışa bağımlı kalırız.”

Durumun daha da kötüye gittiğini belirten Mehmet Albayrak, 50 hayvanın aylık masrafının 150 bin lira ettiğini belirtti. Albayrak, “Bu duruma dayanamayanlar işletmelerini boşaltmış. Hayvan OSB’nin içinde şu anda 16-17 arkadaşım batmış, bekliyorlar. Eskiden bu işi yapan arkadaşlarım şu anda başka iş yapıyor.” dedi. Albayrak, maliyetlerle ilgili de şöyle konuştu:

 

“Bundan bir ay önce yeme yüzde 40 zam geldi, şu anda torbası 450-500 lira civarında. Geçen seneye göre yüzde 45-50 civarında zamlandı. Hayvan büyüdükçe yem masrafı da artıyor. Besi hayvanlarına yem, küspe, arpa, saman, yonca, kepek veriyoruz. Elektrik, su, mazot, bakıcı, ilaç, veteriner gibi masraflarımız var.”

‘BİZDE ZAM YOK!’

Et fiyatları ise cep yakıyor. Bu duruma çiftçi de vatandaş da şaşıyor. Denetleyen yok. Etiketler her gün değişiyor. Albayrak, karkas etin 250-260 liradan kasaba gittiğini belirterek, “Ama piyasaya baktığın zaman 300 liradan 600 liraya kadar fiyat görüyorsun. Fiyatları görünce şok oluyoruz, kime et lazımsa 300-350 liradan hemen vereyim, ne kadar istiyorlarsa. Haberlerde ete zam geldiğini görüyoruz, bizde hiç zam yok, bu zam nerden kimden geliyor belli değil.” dedi.

Besiciler, yerli hayvanları ayrı ithal hayvanları ayrı değerlendiriyor. Albayrak, şöyle devam etti: “Besici, yerli hayvanın kesime gelebilmesi için 2-2,5 yıl beslemek zorunda. Anguslar ise öyle değil, 6 ay beslediğinde kesime geliyor. O, et hayvanıdır. Türkiye’de de üretiminin olması lazım. Fiyatı da düşük. İthal getirmeyelim, paramız niye dışarıya gitsin. Benim işletmemde 600’e yakın hayvanın yarıya yakını ithal.

“Hayvanlarımız ete geldi ama bekletiyoruz, biraz zam gelsin 270 lirayı bulsun diye, ondan sonra keseceğiz. Bizim kesim et fiyatı geçen sene de 250 liraydı bu sene de 250 lira, her şeye zam geldi, bize gelmedi. Besicide zam yok ama piyasada her gün zam var, ben anlamıyorum bu nasıl oluyor?”

İthal hayvan besiciye kambur - Resim : 2

‘BESİCİ DEĞİL DESTEK ALIYOR’

Besiciler, en çok da maliyetlerin düşürülmesini istiyor, desteklerin de gerçekten hayvancılık yapanlara verilmesini… Mehmet Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kredi imkânının besicilere de verilmesi lazım. Kredi verilirken işletmelerin gerçekten hayvanı var mı yok mu diye gidip kontrol edilmesi lazım. Kredi limitleri biraz artırılsın. Çoğu insanın adına hayvan görünüyor ama yok. Bakanlığın sisteminde de görünüyor fakat o hayvan yok.

“Arpa şu anda ofislerde 6 lira, hayvanı olmayan adam gidiyor arpa alıyor biz de o adama gidiyoruz; evinde oturan adamdan 7 lira verip arpa alıyoruz. Adamın hayvancılıkla ilgisi yok. Ama o arpadan benim gibi faydalanıyor.

“Diyarbakır’da resmiyette besicilik yapan insanla gerçekten besicilik yapan insan sayısı yarı yarıyadır. Devletin bazı imkânlarından faydalanmak isteyenler bu işlere giriyor. Bunların sıkı denetlenmesi lazım…”

ÇÖZÜM, GİRDİLERİN DÜŞÜRÜLMESİ

İthal hayvan besiciye kambur - Resim : 3

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Yiğityolu köyü besicilerinden Mehmet Temizyüz de 150 kuzu yetiştiriyor, 2 tane de danası var. İthal hayvanın çözüm olmadığını, girdi masraflarının düşürülmesini istedi. Temizyüz, şöyle konuştu:

“Yem çok pahalı, hayvanı yetiştiriyoruz ama fayda göremiyoruz. Şu anda 2 tane dana besliyorum. Bir tanesi günlük 15 kilo arpa yiyor. Bu 4 ay boyunca böyle yiyecek, toplam 6-7 ay sürüyor. Hayvana verilen arpa, kaç aylık olduğuna göre değişiyor. 8 kilodan başlıyor 17-18 kiloya kadar çıkıyor. Eti de 500 kilo çıktı. Şimdi bunu hesaplayın. Para elimize geçiyor ama gideri daha fazla çıkıyor, elimizde bir şey kalmıyor, yemden dolayı. Arpa 8 lira olmuş, 1 torba yem 500 lira, hadi samanı boş ver, ilaçlar da pahalı…

“Yem 3 lira olsa etin de fiyatı düşer, çiftçi de kâr eder. Girdiler düşürülmeli bir de desteklemesi yapılmalı. Yem vermesen hayvan yetiştiremiyorsun. Devlet mutlaka ama mutlaka bu konuya el atmalı. 1 kilo et 100-150 lira olsa kim yemez. Dışardan ithal ederek nereye kadar. Dolar 30 lira olmuş, kendimiz üretmezsek ithal ithal devlet olarak çökeriz. Buğdayı, arpası, mercimeği çok şükür her şeyimiz var. Hayvanımız var, büyükbaş da var küçükbaş da var, neyimiz eksik?”

 

KARA KARA DÜŞÜNÜYORUZ

Diyarbakır Besi OSB’de 100’ü aşkın hayvan besleyen ama ismini vermek istemeyen başka bir besici de şöyle konuştu:

“Hükümetin hayvancılığa dair bir politikasının olması lazım. Biz o ithal hayvanı aldık, üç ay sonra kesime vereceğiz, yerine nasıl geri koyacağız? Yerli hayvanı alamıyoruz, yerli hayvanı alsan bu sefer doyuramıyoruz. 14 yıldır besicilik yapıyorum. İlk kez bir haftada bir torba yeme 100 liradan fazla zam geldi. Niye geldi, kim yaptı? Fırsatçılar varsa niye denetim yok? TMO’da arpa fiyatı piyasaya göre daha düşük olması gerekirken daha yüksek. Et fiyatları yükseliyor da bana niye yansımıyor? Ölüsü, dirisi benden soruluyor o hayvanın. Bütün emeği ben veriyorum, bütün fedakârlığı ben yapıyorum, bütün riski ben alıyorum ama kazanamıyorum. Kara kara düşünüyorum, üç ay sonra ithal hayvanı kesime götürdüğümde bu işletmeyi nasıl dolduracağım? Benim gözüm yüzde 200-300 kar etmekte değil. Ben emeğimin karşılığını istiyorum.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Hayvancılıkta, ithalat, çözüm, değil,
Yorumlar
Haber Yazılımı