Dün Anadolu Ajansı dikkat çeken bir anket paylaştı:
“ABD’de The Wall Street Journal (WSJ)-NORC Halkla İlişkiler Araştırma Merkezi ortaklığında 1527 kişiyle bir anket yapıldı. ABD'de ekonominin geleceğine ilişkin yapılan bir anket, katılımcıların yaklaşık yüzde 70'inin ‘çalışanın mutlaka başarılı olacağı’nı öğütleyen ‘Amerikan Rüyası’na artık inanmadığını gösterirken, hayat standartlarını iyileştirme şanslarının yüksek olduğunu söyleyenlerin oranının neredeyse yüzde 25'e gerilediğini ortaya koydu.”
ABD Başkanı Donald Trump’ın “Make America Great Again (Amerikayı Yeniden Harika Yap)” siyaseti küreselcilerin tahtını sarsarken ve Yeni Dünyanın kuruluşunu hızlandırırken, ABD rüyasını canlandırmayı ise tam olarak başaramıyor. Hatta Çin’deki Şanghay İşbirliği Örgütü (SİÖ) liderler doruğu, Asya’nın güçlerinin daha da birleşmesine sahne oldu. Buradaki en önemli buluşmalardan biri Xi Jinping, Putin ve Modi arasında yaşandı. Yine Çin’in Japonya karşısında elde ettiklere zafere ilişkin yaptığı büyük askeri tören, Atlantik sonrası düzen için önemli bir gövde gösterisiydi.
DÜNYANIN YAPTIRIMA
UĞRAYANLARI, BİRLEŞİNİZ!
ABD, yaptırımları ve vergileri bir silah olarak kullanıyor.
İran, Venezuela, Çin, Küba, Türkiye, KKTC, Rusya… ABD’ye boyun eğmeyen her devlet, ABD ambargosuyla veya vergisiyle karşılaşıyor.
Son olarak ABD Hazine Bakanı Bessent, Rusya'ya yönelik yeni yaptırımların değerlendirildiğini belirtti.
Yine Axios’un haberine göre ABD, Avrupa’nın Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı “sabırsızlıkla” artırmasını istiyor. Buna “tüm petrol ve gaz alımlarının tamamen kesilmesi” ve Hindistan ile Çin’e ikincil tarifeler uygulanması da dâhil.
NATO, Rusya’nın silahlandığını belirterek Atlantik’i diri tutmaya çalışıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya'nın orduya büyük bir yığma yaptığını belirtti. Genel Sekreter, “Bu sadece Moskova'daki geçit törenlerinde sergilemek için değil, aynı zamanda kullanılmak üzere de yapılıyor. Şu anda Ukrayna'da kullanıyorlar ve başka yerlerde de kullanabilirler.” ifadelerini kullandı. Putin’den ise yanıt gecikmedi: “Rusya'nın Avrupa'ya yönelik saldırgan planlarına dair iddiaların tamamen saçmalık olduğunu ve kesinlikle hiçbir dayanağı olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
Avrupa ise, sahte bir Rus tehdidi ile silahlanmaya devam ediyor. Avrupa Savunma Ajansı, AB üyesi ülkelerin savunma harcamalarının ayrıntılı olarak değerlendirildiği “2024-2025 Savunma Verileri” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, 27 AB ülkesinin savunma harcamalarının toplamının 2024 yılında 2023'e kıyasla yüzde 19 artarak 343 milyar avroya ulaştığı ifade edildi.
Ambargo, yaptırım, vergi… Serbest piyasa yalanıyla hem dünya ticaretine darbe vuruyorlar hem de hukuku açıkça çiğniyorlar. Sonuçta ABD dünyaya ambargo uygulayacağım diye yola çıkarken, dünya nüfusunun çoğunu karşısına alıyor ve kendine ambargo uygulamış oluyor.
Yaptırıma uğrayan ülkelerin birleşmesi ve işbirliği, ABD’nin çöküşünü hızlandırıyor.
Trump’ın Rus petrolü aldığı gerekçesiyle gümrük vergisini yüzde 50’ye çıkardığı Hindistan da, ABD’den hızlı bir kopuşun eşiğinde.
ŞİÖ doruğundaki Xi Jinping, Putin ve Modi fotoğrafı, Hindistan’ın da yeni dünyadaki yerinin belirginleşmesine işaret ediyor.
HİNDİSTAN VE ÇİN’İN
ENERJİ GÜVENLİĞİ RUSYA’DAN
Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanı Piyush Goyal, tarifeler nedeniyle gerilim yaşanılan ABD ile ticaret görüşmelerini sürdürdüklerini söyledi. ABD Başkanı Trump, “Şimdi tarifelerini tamamen kaldırmayı teklif ettiler ama iş işten geçiyor.” dedi.
Ama bir gerçek var: Hindistan rezerv stratejisini değiştiriyor.
Pravda’dan Oleg Artyukov’un haberinde şu ifadeler yer alıyor: “Resmi verilere göre, Haziran 2025 itibarıyla Hindistan'ın elindeki ABD devlet tahvili miktarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 242 milyar dolardan 227 milyar dolara düştü. Bu, 12 ayda yaklaşık 15 milyar dolarlık bir azalmayı temsil ediyor. (…) Aynı zamanda Hindistan, altın rezervlerini istikrarlı bir şekilde artırıyor. Haziran 2025 itibarıyla ülkenin altın rezervleri, bir önceki yılki 840,76 tondan 39,22 tonluk bir artışla 879,98 tona ulaştı. Uzun zamandır güvenli liman olarak kabul edilen altın, küresel finansal istikrarsızlık karşısında Hindistan'a daha fazla direnç sağlıyor.”
Yine BBC’den Osmand Chia’nın aktardığına göre Rusya’nın Ukrayna savaşından önce ithalatının yalnızca küçük bir kısmını oluşturan Hindistan'a petrol ihracatı, 2022'den bu yana yaklaşık 140 milyar dolara yükseldi. Çin de geçen yıl 100 milyon tonun üzerinde Rus ham petrolü satın aldı ve bu miktar toplam enerji ithalatının yaklaşık yüzde 20'sini oluşturuyordu. Bu da ABD’nin Çin’in en büyük enerji ihtiyacını karşıladığı Hürmüz Boğazı’na yönelik saldırıları karşısında önemli bir güvenlik sağlıyor.
Hindistan, Xi Jinping ve Putin’in 6 Şubat 2022’de ilan Büyük Avrasya Ortaklığı’nın bir parçası haline geliyor.
ABD’nin dolar diktatörlüğü her geçen gün yeni darbeler yiyor.
Türkiye ise, dolar rezervlerini artırmakla övünüyor. Dünya değişirken bundan kaçınamayız. Vakit aleyhimize işliyor.
Türkiye’nin de köklü bir strateji değiştirmesi, neoliberal ekonomi modelinden vazgeçmesi, Atlantik yerine Avrasya Uygarlığının parçası olması gerekiyor.
***
Küresel düzenin yeni aktörlerinden ‘gövde gösterisi’
KEREM ALKİN-SABAH
Şanghay İşbirliği Teşkiatı'nın (ŞİT) Çin'in ev sahipliğindeki son zirvesi, 80 yıllık ve 'Atlantik' odaklı küresel düzenin Küresel Güney ülkeleri ağırlıklı ve 'Asya-Pasifik' odaklı olarak yeniden yapılanmasının kaçınılmaz olduğunu teyit etti. 21. Yüzyıl'in ilk çeyreği ABD açısından 80 yıl öncesinde liderlik ettiği küresel düzenin işlerliğinin, adaletinin ve kapsayıcılığının ciddi manada sorgulandığı; çok sayıda yükselen ekonomiden eleştiriler sertleştikçe de, ABD'nin giderek daha fazla 'hırçınlaştığı'; hatta 'haydutlaştığı' bir dönem olarak hatırlanacak. Katil Netanyahu ve soykırımcı hükümetine ödünsüz destek, ABD'nin itibarına daha da örselemiş durumda. Bu nedenle, ŞİT 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi, yükselen ekonomiler ve Küresel Güney ülkeleri açısından adeta bir 'gövde gösterisi' oldu.
***
Hâlâ orda mısınız?
SALİH TUNA-SABAH
Orda burda koca koca adamlar "Türkiye NATO üyesi olduğu için İsrail'in saldırma olasılığının olmadığını" söylüyorlar.
Neymiş efendim, 5. Madde devreye girermiş.
"Bir üyeye yapılan silahlı saldırıyı tüm üyelere yapılmış sayar ve diğer üyelerin saldırıya uğrayan ülkeye destek vermesini öngörür..." şeklinde özetleyeceğimiz o meşhur madde işte.
İsrail'e karşı bu maddenin ciddi ciddi çalışacağını mı sanıyorlar yoksa milleti avanak yerine mi koyuyorlar anlamadım gitti.
Hayır yani, İsrail'in Gazze'deki soykırım işbirlikçisi ABD mi İsrail'e karşı Türkiye'nin yanında "kolektif savunma/ collective defence" vaziyeti alacak? (NATO'nun patronu ABD ya onun için örnek verdim.)
Pardon, NATO Antlaşması gereği buna mecbur mu dediniz?
İyi de kâğıt üzerindeki işbu "mecburiyet" pratikte uygulanması için ABD'ye kim baskı yapacak?
Avrupa mı?
Hollanda eski başbakanı, halihazırdaki NATO Genel Sekreteri Mark Rutte gibi Trump'ı "daddy" mesabesinde görenler mi?
Geçiniz... NATO bizi kendisinden korusun yeter.
5. Madde hiçbir zaman lehimize çalışmaz. Şayet Rusya mesela İngiltere veya Fransa'ya saldırırsa zıpkın gibi aleyhimize çalışır ama! Düşüncesi bile korkunç: Fransa için Ruslarla savaşmak!
İçimizdeki İsrail muhibbileri veya Batı merkezli düşüncenin müptelası sömürge aydınlarının İsrail ile yaşadığımız "soğuk savaştan" felaket rahatsız olmaları anlaşılır bir şey... Fakat İsrail'e kategorik olarak karşı olduğunu bildiğimiz kimi aydınların "kafa karışıklığı" bile anlaşılır değildir.
|
