Jack London ve Mehmet Akif Ersoy’da toplumsal meseleler
Haber
18 Temmuz 2025 - Cuma 14:42 Bu haber 4206 kez okundu
 
Jack London ve Mehmet Akif Ersoy’da toplumsal meseleler
Ersoy’un sorunlarının çözümü de London’ın ki ile aynıdır. Mehmet Akif Ersoy “Kahrolsun Emperyalizm” diye bir de kitap yazmıştır. İkisinin de düşmanı aynıdır: “Emperyalizm”
Gündem Haberi
Jack London ve Mehmet Akif Ersoy’da toplumsal meseleler

DR. GİRAYALP KARAKUŞ

Jack London ve Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy yazarlıklarının yanında toplumsal meselelere kafa yormuş çağın mütefekkirleri idi. Her iki yazarımızda kaleme aldıkları eserlerde toplumsal konularda düşüncelerini dile getirmiştir. Ancak Jack London dünyaya emek-sermaye çelişkisi ile bakan bir sosyalist, Mehmet Akif Ersoy ise hem hürriyetçi hem de dindar dünya görüşüne sahip birer aydındı. Jack London Demir Ökçe, Uçurum İnsanları, Martin Eden, Ay Vadisi, Yanan Günışığı, Dönek ve Meksikalı gibi eserlerinde toplumsal meselelere sınıf çatışması perspektifi ile bakmıştır. Mehmet Akif Ersoy ise Safahat kitabının altıncı kitabı olan Asım’da üç tip insanı incelemiştir. Eserin birinci ve ikinci şahısları hürriyetçi dindar, üçüncü kişi ise tenkitçi bir muhafazakârdır.

TOPLUMSAL YOZLAŞMAYA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Ersoy, eserinde aile, dini değerler, maneviyatçı yaşam, Batı’ya yergi konularını incelemiştir. Bu proseste Mehmet Akif Ersoy ve Jack London’ın ortak özellikleri sistem eleştirisi (çözüm önerileri farklı olsa da), toplumsal meselelere duyarlılık, toplumsal yozlaşmaya çözüm önerilerini sayabiliriz. Her iki yazarda da toplumu ileriye götürecek dinamikler olarak farklı parametreler sunmaktadırlar. Jack London işçi sınıfını tarihin itici gücü olarak görürken, Mehmet Akif Ersoy dindar-maneviyatçı- hürriyetçi bir neslin toplumu ileriye götüreceğini savlamıştır. Ersoy ve London kapitalizmin emperyalizme dönüştüğü bir çağda yaşamışlardır. Emperyalizmin onlara biçtiği rolü ikisi de kabul etmemiştir.

Örneğin; her ikisi de köylülerin yoksulluğuna dikkat çekmiştir. Özellikle Mehmet Akif Ersoy onlarca yıl süren savaşlardan yorgun düşmüş Anadolu halkının haline üzülmektedir. Diğer taraftan London ise işçilerin insanlık dışı çalışma şartlarına karşı egemen sınıflara başkaldırmıştır. Örneğin; London, “Uçurum İnsanları” kitabını yazabilmek için işçilerin arasında yaşamış ve deneyimlediklerini kaleme dökmüştür. Ersoy’da London gibi yozlaşmış adalet sisteminden şikayet etmektedir. Yazarlarımız bir ülkenin ayakta kalabilmesi için adalet sisteminin ve kanunların zayıfı koruması gerektiğine inanmıştır.

Ersoy ile London arasındaki temel farklılıklardan birisi de birinin Sanayi Devrimi çocuğu olması diğerinin ise pre-kapitalist bir siyasi-ekonomik formasyonda yetişmiş olmasıdır. London sanayileşmiş bir toplumdan geldiği için özellikle dönemin şartlarında palazlanan işçi sınıfını kendisine önder olarak görmüştür. Ama Mehmet Akif Ersoy kapitalizmin çelişkilerinin yoğun olarak yaşandığı bir ülkede yaşamadığı için sistem eleştirisini genellikle geçmişe duyulan özlemle açıklamaya çalışmıştır. Her iki yazarda yaşadığı dönemden mustarip ancak toplumsal meselelere çözüm önerileri farklıdır. Ersoy, Batı’yı taklit etmeden ilme talip olunması gerektiği ve geçmişe küfür edilmemesini salık verir. London’ın ise başka dertleri vardır. Onun dertleri Ersoy’unki ile farklıdır.

DÜŞMANLARI ORTAK

 

London yazılarında kapitalizm eleştirisine yer verir. Örneğin; Demir Ökçe adlı kitabında bir sendikacının dilinden sistem eleştiri yapmıştır. Aslında Ersoy’un sorunlarının çözümü de London’ın ki ile aynıdır. Mehmet Akif Ersoy “Kahrolsun Emperyalizm” diye bir de kitap yazmıştır. İkisinin de düşmanı aynıdır: “Emperyalizm”. Mehmet Akif Ersoy Batı’nın ilim ve teknolojisine karşı değildir sadece Batılıların kendi medeniyet kavramını kullanarak başka ulusları sömürmeye çalışmasına karşıdır. Ersoy’un eserlerinde Doğu-Batı dikotomisi sık bir şekilde görülmektedir. O Batı’dan imal edilmiş medeniyete (Mecazi anlam) şüphe ile yaklaşmaktadır. London’ın romanlarında da medeni insana mesafeli yaklaşım vardır. Ona göre; medeni insan çıkarı için çevreye sürekli zarar vermektedir. Sel, deprem gibi doğal afetlerin nedeni de medeni insanın doğaya verdiği zararlardan kaynaklanmaktadır. Son olarak milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri ile bitirmek isterim:

Al işte, bir günü matemsiz olmayan Asya!
İkiz vesâyeti altında İngiliz’le Rus’un.
Sülük benizli vasiler ne emdiler kanını,
Mecâli kalmadı artık çıkardılar canını.
Bütün hazâini Hind’in, o muhteşem yurdun,
Gider de hırsını teskine üç şaki lordun,
Zavallı yerliyi kıtlık zaman zaman kemirir;
Bu, kan tükürmeye baksın... O, muttasıl semirir.
Hukkuk-i millete hâkim denî bir istibdat.
Hayatı, ruhu soyulmuş yığın yığın ecsât
Verir de hepsini kalmazsa hiç mi hiç parası,
Damarlarındaki son damlanın gelir sırası...
(Berlin Hâtıraları, 1915)

Kaynak: Editör:
Etiketler: Jack, London, ve, Mehmet, Akif, Ersoy’da, toplumsal, meseleler,
Yorumlar
Haber Yazılımı