Engin ARICAN ‘Alçak Başkan’ muhabbetleri..
Yazı Detayı
07 Aralık 2021 - Salı 20:45 Bu yazı 321 kez okundu
 
‘Alçak Başkan’ muhabbetleri..
Engin ARICAN
sonkursungazetesi@gmail.com
 
 

Ülkemizin ve toplumun son yıllarda  ana ve temel sorun ve sıkıntılarının başında siyasal açıdan birbirini ötekileştirmenin, ayrıştırmanın beslediği gerginlik geliyor.

 

Bu durumdan toplumumuz da ve yakın çevremizde rahatsızlık duymayan yok.. Bir cemiyet içerisinden vazgeçtik komşu sohbetlerinde bile muhabbetin siyasi konulara yönelmesiyle, en basit bir konu da bile, muhabbetlerin rengi aşırı siyasal tepkilerle hemen değişiyor.

 

Bu dili terk etmek ama nasıl !?

 

Bu nedenle, hem iktidar hem de muhalefet partileri liderlerinden başlayarak siyasetçilerin  siyaset dilinin acilen değişmesi gerektiğini, siyasal düşün farklılıklarını ayrıştırmacı, ötekileştirmeci, gerginliğe mahal vermeden karşılıklı saygı ve hoşgörüyü gözeterek  korunması gerektiğinin önemini hep yazılarımızda dikkat çekip, vurguladık.

 

Neden?

 

Çünkü, siyasal ve sosyal yaşamın zirvesinde söz sahibi olan siyasi liderlerin birbirlerine karşı kullandıkları dil, önce tepeden aşağıya, doğal olarak, siyasi organizasyonları kapsamında partililerini ve kamuoyuna olumsuz etkiliyor.

 

Demokrasi kültürü ve demokrasi kültürünü içselleştirmek..

 

Toplumsal açıdan insanlarımız, hangi siyasal partinin üyesi olursa olsun veya  seçim zamanı siyasal tercihleri  ne olursa olsun, siyaset dünyasında bu gidişten ve tarafların birbirine karşı kullandığı dilden memnun değil. Bu yönüyle, siyaset dilinin demokratikleşmesi sorunu gerçekte ülkenin ve toplumun demokratikleşmesi, düşünsel  farlılıkların  bir zenginlik olarak kabul edilmesiyle mümkün.. Kuşkusuz bu, aynı zamanda demokrasi kültürünün hem kamu yönetimi ve idaresi ile idarecileri, hem siyaset dünyasının temsilcileri ve sözcülerinin, hem yerel yönetimlerin ve yöneticilerin, sivil toplum örgütleri ve temsilcilerinin, yazılı-sözlü/işitsel basın da dahil hemen herkesin  demokrasiyi bir yaşam tarzı olarak içselleştirmesiyle mümkün.

 

Yakın tarihimizde yaşananları unutmamak gerekiyor. Geçmiş yıllarda siyaset dünyasında yaşanan kutuplaşma ve cepheleşmenin çatışmaya dönüşmesi nedeniyle bu ülkede binlerce insan öldü, öldürüldü. Aileler ve evlatları  heba oldu. Bu gerginlik ve çatışma ortamını kışkırtanlar ve besleyenler de hemen her seferinde kendi saltanatlarını kurdu.

 

Olay ve olguları kişiselleştirme hastalığı

 

Son günlerde bir başka olumsuzlukla da karşı karşıyayız. Olay ve olguları kişiselleştirerek, toplum yaşamımızda (kurumlardan vazgeçtik) kişisellik temelinde  ‘düşman’ icat ediyor, özellikle sosyal medya üzerinden, ’düşman’ ilan ettiğimiz kişilere yönelik itibar suikastinden de vazgeçtik, kin ve nefret nöbeti içerisinde, ahlaki hiçbir kaygı ve sınır tanımadan, belden aşağı söylemlerde ya da imalarda da  bulunarak çarmıha germeye çalışıyoruz. Bir anlamda ‘benden sonrası tufan’ anlayışıyla ‘cahil cesaret’ yeltenişlerine tanık oluyoruz..

 

Bu yol da yol değildir..! Böyle  düşünüp, bir ‘iş’ yapılıyor ise, ‘iş’ hiç değildir ve sonu hüsrandır.!

 

Kuşkusuz ,toplumsal yaşamda böylesi fevri düşünce ve davranışlarla öne çıkılmasının da birden çok nedeni var. Örneğin; bu eğilimlerden biri dikkat çekme ve rüştünü ispat etme çabasıdır. Aşağılık kompleksidir.. Birden çok memnuniyetsizlik içerisinde bulunduğu, yetersizliği içerisinde bulunduğu konu vardır ki, bireysel çıkış ya da kurtuluşunu kendisine ‘düşman’ icat etmekte ve etrafına sarmakta bulur. Yaşamını belirleyen ve yön veren, çaresizliğidir.. Şahsının  şu veya bu nedenle zarar gördüğüne inanarak, o da  etrafında zarar verebileceği kişiyi arar…Bu nedensellikleri çoğaltabiliriz.. Çözümü ise, en kısa yoldan bir psikoloğa gitmektir.

 

Memnuniyet ya da memnuniyetsizlik..

 

Bu hem toplum hem de bireyler nezdinde genel ve temel sorunlardan biri.. Millet olarak memnuniyetsiz olduğumuz o kadar çok şey var ki, hangisini sıralayalım…Hele bir de en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta sorun ve sıkıntı yaşadığımız bu günlerde derdimizi kime anlatıp, derman bulalım. Evimizden binbir türlü dert ve düşünce ile çıkıyoruz, akşam katran karası düşüncelerle evimize dönüyoruz. İş yerinde, okul da, ofiste aynı.. Birilerine sarmanız ve rehabilite olmanız lazım.. Klavye delikanlılığının bile bir bedeli var. Tayyip’e dokunacak g..tünüzde yok.. Valiye kaymakama kafa atacak haliniz hiç yok.. Hakimi savcısını, jandarma ile polisini geç, vekiller emin sularda zaten, kime sarkıp, rahatlayacaksınız? En yakınızdakine ve en ulaşılabilir olana..

 

Kişinin rahatlaması ve memnuniyetsizliklerine  dar alanda muhatap bulabilmesi de az şey değildir ve Allah ne verdiyse saydıracaksınız..

 

Ohhh rahatladınız mı..?

 

Bu pusuyu kendi ellerimizle biz kurduk kendimize.. Toplum ve bireyler, kendisini demokratik yaşamın gereği özgürce ifade edemiyor, beklenti ve taleplerine layıkıyla yanıt bulamıyor ise, en yakınımızdakini ‘öpmek’ çözümün kendisi değildir. Anlık olarak rahatladığınızı sanır, etrafınızı saran b.ka boyunca gömülürsünüz.. Aslında yıllardır yaşadığınız ve tanık olduğumuz gibi, işin yine kolayına kaçtınız ve farkında olmadan her zaman yaşandığı gibi yanlış insanı öptünüz.. Adresi şaşırdınız.. Bu memlekette öpülmesi gereken o kadar çok insan var ki..!Ruhunuz ve düşünceleriniz, d.tünüz ve cesaretiniz mi yetmedi..!? Hiç şaşırmadım..

 

Benden söylemesi ve uyarması..

 
Etiketler: ‘Alçak, Başkan’, muhabbetleri..,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
16 Haziran 2025
BİZE NE OLDU? NE OLUYOR?
599 Okunma.
26 Mart 2025
ÖFKE...
145 Okunma.
04 Şubat 2025
Emperyalizmin vahşi yüzü.!
127 Okunma.
29 Kasım 2024
Şişirilmiş balon Apo ve Bahçeli.!
148 Okunma.
06 Ekim 2024
Bandırma’nın gündemi…
142 Okunma.
20 Eylül 2024
Bandırma, CHP ve Dursun Mirza.!
122 Okunma.
16 Temmuz 2024
15 Temmuz ve Bandırma
169 Okunma.
28 Haziran 2024
Biz neden saçmalıyoruz?; Savaşa hayır!
132 Okunma.
07 Mayıs 2024
STATÜKO VE STATÜKOCULUK...
214 Okunma.
17 Nisan 2024
MİRZA VE BANDIRMA
224 Okunma.
10 Eylül 2023
"BALTALAR ELİMİZDE..!"
293 Okunma.
24 Ağustos 2023
CHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE...
218 Okunma.
21 Ağustos 2023
MHP İLÇE KONGRESİ ÜZERİNE
257 Okunma.
21 Ağustos 2023
SANDIĞIN ŞAKASI OLMAYACAK..!
233 Okunma.
31 Temmuz 2023
İHSAN KURUOĞLU VE NEREDE KALMIŞTIK!?
267 Okunma.
27 Temmuz 2023
MAFYOKRASİ...
229 Okunma.
27 Temmuz 2023
HALK TV ve CHP
220 Okunma.
27 Temmuz 2023
KARAMAN'IN KOYUNU...
217 Okunma.
16 Temmuz 2023
15 Temmuz direnişi
248 Okunma.
16 Temmuz 2023
Hablemitoğlu'nun ardından...
212 Okunma.
16 Temmuz 2023
Dipten gelen dalga...
211 Okunma.
19 Haziran 2023
MİRZA NEREYE KOŞUYOR ?
228 Okunma.
17 Haziran 2023
BANDIRMA ÖZGÜRCE KONUŞMALI..
245 Okunma.
17 Mayıs 2023
SEÇİMLER ÜZERİNE
222 Okunma.
20 Nisan 2023
DEMOKRAT PARTİ'NİN TARİHSEL RÖVANŞI!
246 Okunma.
25 Mart 2023
'HIRLAMAK' VE 'HAVLAMAK'...
249 Okunma.
09 Mart 2023
İNGİLİZ OYUNU
222 Okunma.
27 Ocak 2023
KÜRESEL ÇETE VE KÖPEKLERİ
270 Okunma.
27 Ekim 2022
Düşünmenin anahtarı
255 Okunma.
13 Eylül 2022
Beceri ve beceriksizlik.!
273 Okunma.
26 Ağustos 2022
Günaydın,sn.Havutça.!
232 Okunma.
25 Haziran 2022
TÜSİAD VE ANADOLU KAPLANLARI
266 Okunma.
17 Mayıs 2022
KUŞCENNETİ FESTİVALİ ÜZERİNE...
291 Okunma.
27 Mart 2022
YUMURTA KAPIYA DAYANMADAN..!
293 Okunma.
01 Mart 2022
MUHALEFETE GEREK VAR MI?
265 Okunma.
01 Mart 2022
YÖNETENLER İLE YÖNETİLENLER VE ŞEYH EDEB ALİ
244 Okunma.
25 Ocak 2022
‘Hakaret’ özgürlüğü..!
254 Okunma.
07 Ocak 2022
İtiraf..!
268 Okunma.
07 Ocak 2022
Bit yeniği..!
257 Okunma.
05 Ocak 2022
Sn. Yurt ve Gönen..
274 Okunma.
31 Aralık 2021
Sorumluluklarınızı unutmayın..!
234 Okunma.
30 Aralık 2021
Belediyelerin işi zorlaştı
243 Okunma.
27 Aralık 2021
Kim yetkili.?
295 Okunma.
25 Aralık 2021
Bir yılın ardından..
279 Okunma.
25 Aralık 2021
'2022’ yılını karşılarken..
263 Okunma.
15 Aralık 2021
Gardı düşürmemek..!
274 Okunma.
13 Aralık 2021
Biz bunu nasıl becerdik.!?
254 Okunma.
03 Aralık 2021
Başkan Yılmaz, bu iddiaları önemsemeli..!
278 Okunma.
29 Kasım 2021
Mazeret bitti..!
269 Okunma.
23 Kasım 2021
Farkında mıyız..?
308 Okunma.
18 Kasım 2021
Zehirli dil..!
278 Okunma.
15 Kasım 2021
Onlar Başardı! Sıra Kimde!?..
255 Okunma.
Haber Yazılımı