Genel Merkez’de basın toplantısı düzenlenen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, ekonomik ve siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmeler yaptı. Emeklinin zam beklentisinden İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına kadar gündemdeki çeşitli konuları değerlendiren Ahmet Akın şöyle konuştu:

“Merkez Yönetim Kurulu güdeminde AK Parti yönetiminin neden olduğu ekonomik buhran, vatandaşın yaşadığı sorunlar, hayat pahalılığı, okul harçlığı, öğrencilerin barınma ve beslene sorunları, Ortadoğu’da yaşananlar, kurultay süreci ve yerel seçimler vardı.

TBMM’de yeni yasama yılı 1 Ekim’de başladı. Bakanlar 1 Ekim’den sonra çoğu açlık sınırında olan emekli aylıklarıyla ilgili düzenleme yapılacağını açıklamışlardı. Emekliler dört gözle bu düzenlemeyi bekliyordu. Olmadı. Bırakın düzenlemeyi, emeklinin sorunları için parlamentoya getirilen önergeler AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.

EMEKLİLER HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR

Saray ve ortağı vatandaşın halini görmüyor, sesini duymuyor, bunu bir kez daha gördük.

Partisinin kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan hayat pahalılığı altında ezilen işçileri, emeklileri, memurları enflasyona ezdirmedik derken, emekliye ilişkin somut bir şey söylemedi. Sadece memur emeklileri için çalışma yapıldığını söyledi.

Emekliler hayatta kalma mücadelesi veriyor. Milyonlarca emekli 7 bin 500 lira ile açlığa mahkum yaşıyor. Seçimden önce nisan ayında 11 lira olan 1 kilo patates bugün 19 lira 30 krş. Bir kilo et 294 liradan 365 liraya yükseldi. 7 bin 500 lira alan emeklilerin bir aylıkla alabildikleri patates seçimden bu yana 293 kilo azaldı. Açlık sınırı 123 bin 330 lira. Yıl sonunda 15 bin liranın üstüne çıkacak.

“BU İKTİDAR YA MATEMATİK BİLMİYOR YA DA ALGI YÖNTEMİYLE YIKIMI GİZLEYECEĞİNİ SANIYOR”

Emeklinin bir dakika daha bekleyecek hali yok. Önümüz karakış, meyve ve sebze fiyatları, ısınma ve kira giderleri daha da artacak. Vatandaş ne yiyecek ne içecek evini nasıl ısıtacak? İnşallah maşallah diyerek geçiştirmeden geciktirmeden hemen şimdi düzenleme yapılmalı.

Bu iktidar ya matematik bilmiyor ya da algı yöntemiyle yarattığı ekonomik yıkımı gizleyeceğini sanıyor. Erdoğan kongrede asgari ücretin 184 liradan 11 bin 400 liraya çıkardıklarını anlattı. Sanki hiç enflasyon yokmuş gibi övündü. Kasım 2002’de 1 gram altın 16 lira 30 kuruştu. O zaman bir aylık asgari ücretle 11 gram altın alınıyordu. Bugün 1625 lira. Bir aylık asgari ücretle yalnızca 7 gram altın alınabiliyor. Saray hükümetleri döneminde asgari ücretin satın alma gücü erimiş. Asgari ücretin yarısı buharlaştı. Asgari ücretliyi enflasyondan korumak isteselerdi bugün 18 bin 340 lira olması gerekirdi.

“SARAY HÜKÜMETİ AKIL DIŞI POLİTİKALARLA BÜYÜK BİR YIKIM YARATTI”

Saray hükümeti akıl dışı politikalarda ekonomide büyük bir yıkım yarattı. Sorumluluğu hiç üstlenmiyor. Enflasyon dışarıdan diyerek hayat pahalılığı sorumluluğundan kaçıyor. Erdoğan hayat pahalılığının tüm dünyayı olumsuz etkilediğini söylüyor.

BM Gıda örgütünün küresel endeksine göre dünya genelinde gıda fiyatları son bir yılda 10,7 geriledi. Bizde ise TÜİK verilerine göre aynı dönemde yüzde 70 arttı. Hem tüketici enflasyonunda hem gıda enflasyonunda ilk beşteyiz. Hükümetin hataları yüzünden ülkemizde yakıcı bir hayat pahalılığı yaşanıyor. Bunun dünyadan kaynaklandığını söylemenin gerçekle ilgisi yok.

Ekonomi yönetiminin ülkeye yatırım yapmak isteyenlere aynı yanıtı verdiği ortaya çıktı.

Merkez Bankası  Başkanı sunum yaptı, Türkiye’ye yatırım için bekleyen milyarlarca dolarlık teklif dosyası olduğunu söyledi. Neyi bekletiyorsunuz o zaman; bu yatırımlar neymiş hep birlikte öğrenelim. Ekonomiyi algıyla mı yöneteceksiniz?

Aynı sunumda ülkenin başına bela olan kur korumalı mevduatla ilgili pembe tablo çizildi. Geçen yıl bütçeden 92,5 milyar lira, MB’de ise 89 milyar olmak üzere 182.5 milyar lira ödeme yapılmış. MB Başkanı bu yılın ilk altı ayında bütçede kur korumalı mevduat için 150 milyar çıktığını açıkladı. TL’de değer kaybının hızlandığı temmuz – eylül ayları yok, bunları gizleyerek kamuoyunu yanıltıyorlar.

“ELEKTRİK VE DOĞALGAZ ZAMLARI YÜZÜNDEN ÜRETİM MALİYETLERİ KATLANACAK”

1 Ekim itibariyle sanayide hem elektrik hem doğalgaza yüzde 20 oranında zam yapıldı. Enflasyonla mücadele ediyorum diyen hükümet enerjiye zam yaparak aklımızla alay ediyor. Seçimden bu yana akaryakıt ürünlerine zam üstüne zam yapan saray ulaşım ve nakliye kalemleri başta olmak üzere üretim maliyetlerinin artmasına neden oldu. Doğalgaz ve elektriğe yapılacak her zam enflasyonun artmasına neden olacak. Üretim maliyetleri artacak. Çarşıda pazarda raflarda fiyatların artması demek, fileye daha az meyve sebze girmesi demek.

“ABD’NİN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN YAKININDA NE İŞİ VAR?”

Suriye ve Irak’ta bulunan terörist unsurlara yönelik operasyonlar yapılırken bir SİHA’mız düşürüldü. ABD tarafından düşürüldüğünü ABD savunma bakanından öğrendik. Dışişleri bakanlığımız ise saatler geçtikten sonra bir açıklama yaparak operasyonun icrasını etkilemediğini söyledi. Bakan, terör örgütüne ait olan bütün alt ve üst yapı tesislerinin meşru hedef olduğunu açıklamıştı. Terör örgütüne yönelik operasyonlar yapılırken ABD’nin bunların yakınında ne işi var? Bu açık uyarıya karşın SİHA’yı düşüren ABD’ye PKK’nın yakınında ne işiniz var diye neden sorulmuyor?

ABD’yi kızdırmayalım diye hareket edilmesini doğru bulmuyoruz. SİHA’mızın düşürülmesini neden başka ülkelerden öğreniyoruz. Bu sorulara cevap bekliyoruz.

“ORTADOĞU’NUN KAN GÖLÜNE DÖNMEMESİ İÇİN BU SAVAŞ SONLANMALI”

Bu hafta sonu HAMAS’ın İsrail’e başlattığı operasyonun ardından Gazze saldırılarıyla ilgili gelişmeler yaşanıyor. Filistin halkının yanındayız. Savaşın yaratacağı yıkımda hangi taraf olursa olsun sivillerin hedef alınmasını kabul edemeyiz. Türkiye’nin itidal çağrısın yanı sıra taraflar arasında kalıcı ve adaletli bir barış için uluslararası toplumla birlikte devreye girmesi gerekiyor. Savaş daha çok acı daha çok yıkım demek. Ortadoğu’nun kan gölüne dönmemesi için bu savaş sonlanmalı.

“ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BARINMA SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİ”

Yeni akademik yılla birlikte üniversitelerimiz kapılarını açtı. Öğrenciler her yıl olduğu gibi bu yıl da barınma sorunu yaşıyor. Kiralar cep yakıyor, özel yurtların yanına yaklaşılmıyor. Öğrencilerin barınma sorunları kalıcı şekilde çözülemedi. Şimdi gençlerin barınma sorunlarının yanında beslenme sorunları da başladı. Seçim öncesi verilen vaatler, zamlı yemek fiyatıyla geldi. Karavana yemeğin fiyatı yüzde200 arttı. Protesto eden öğrencilerin masaya çatalla vurmalarına bile tahammül gösteremediler. Gençler bizim umudumuz.

Temel ihtiyaç olan beslenme ihtiyacını karşılamakta zorlanan gençlere böyle muamele doğru değil.

Kimse bize tasarruf diyerek bu yapılan uygulamayı savunmaya kalkmasın. Çocukların gençlerin yeterli besin almaları hepimizin kırmızı çizgisi olmalı. Bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var. Bu bereketli topraklarda artık açlığı konuşuyoruz. Yetersiz beslenme nedeniyle bodur kalmalarını konuşuyoruz. Kendi ana dilindeki metinleri bile anlamakta zorlanmalarını konuşuyoruz. Çocuk açlığı nedeniyle bir nesli kaybetmemiz söz konusu. Derin yoksulluk hergün artıyor. CHP’li tüm belediyeler sosyal belediyecilik anlayışıyla gençlerin ve çocukların yanında yer alıyor. Gençler sokakta kalmasın diye barınma desteği veriyorlar.

“MİLYONLARCA ÖĞRENCİ OKULA KARANLIKTA GİDECEK”

Özellikle batıda yaşayan bütün öğrencilere kış aylarında yaşayacakları karanlık… Milyonlarca öğrenci okula gitmek için karanlıkta yola çıkıyor. Rasyonel politikalara dönüldüğü söylüyorlar, iktidara çağrı yapıyorum, bu irrasyonel uygulamadan vazgeçin. Milyonlarca öğrenciyi karanlıkla karşı karşıya bırakmayın. Gün yüzü görmeden okuyla gidiyorlar. Çalışanlar güneş yüzü görmeden mesai yapıyor.

“YEREL SEÇİM STRATEJİLERİ HAZIRLANIYOR”

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere bugün itibariyle 174 gün kaldı. CHP’de bir yandan kongreler ve kurultay sürece devam ediyor. Bir yandan yerel seçim hazırlıkları yapılıyor. Şanlıurfa’da yaptığımız yerel yönetimler bölge toplantılarına devam ediyoruz. Bu haftasonu Marmara‘da yerel seçim stratejilerimizi ele alacağız. Tüm belediyelerin röntgeni çekiliyor. Başarılı hizmetkleri iyi uygulama örneği olarak ortaya koyuyoruz. CHP’li başkanların yönettiği belediyelerin hizmetlerine vatandaşların teveccühünün çok yüksek olduğunu görüyoruz. Kazanma potansiyelimiz olan büyükşehir il ilçe ve beldelere yönelik özel stratejilerimizi hazırlıyoruz.  

CHP olarak 2019 yerel seçimlerindeki başarıyı arttıracağız.”